3 Mayıs 2017 Çarşamba

ben artık çok oluyorum..



dila oldukça duygusal bir çocuk..
anasına çekmiş maalesef..
şu ana kadar gittiğimiz hiçbir sinema filminden ağlamadan çıkmadı..
reklam filmi izlerken bile gözleri dolabiliyor..
hatta geçen gün jimnastikte belki onu gaza getirir diye izlettiğim videoyu izledikten sonra 10 dk boyunca hıçkıra hıçkıra ağladı..

aslında konu tamda jimnastikle alakalı..
dila 1.5 sene aralıklarla 1.5 senede sürekli jimnastiğe devam ediyor..
çok sevdiği bir öğretmeni var..
amma ve lakin bir türlü istenilen kıvama gelemedi..
antrenmanlarda istenilenleri yapmak yerine başka şeylerle uğraşıyor..
önünde arkadaşına takılıyor..
duvara tırmanıyor..
dans ediyor..
vs....
sürekli uyarı alıyor..
buraya gel dila..
beni dinlemiyor musun dila..
sıra sende dila..
dila.. dila.. dila..
sürekli aynı isim yankılanıyor salonda..
artık gerçekten çok sinir bozucu olmaya başladı..
dün akşam öğretmeniyle konuştum..
dila çok yetenekli.. ama buraya kreşten çıkıp çok yorgun geliyor..
alışacak biraz zamana ihtiyacı var..
dedi..

çıktık okuldan..
arabaya bindik..
ağzım konuş,kalbim sus diyor..
ama tutamadım dilimi..
konuştum da konuştum..
anlattım da anlattım..
11 saat mesaiden çıkıp 2 saat burada onu beklediğimi..
buna rağmen onun hiçbir efor göstermediğini..
3 senedir bacaklarını bile açamadığını..
korkak olduğunu..
oyun oynamak istiyorsa parka gitmesi gerektiğini..
kimsenin onu çekmek zorunda olmadığını..
bla bla bla..
üstüne bir de tehdit ettim..
perşembe akşamı aynı şeyleri tekrar edersen bir daha okulun kapısından bile giremezsin..

o ne mi yaptı..
uykulu gözlerle aynadan gözlerimin içine bakarak beni dinledi..
araya giren babasının HAYLAZSIN lafına alınıp çemkirdi..
annecim babam bana kötü konuşuyor..
sonra ağlamaya başladı..
o an durdum..
nihayet sustum..
napıyordum ben..
babası değil bendim kötü konuşan..
neydi bu..
içime kaçan o iğrenç, kendini beğenmiş kadında kimdi..

diğerleri gibi uslu olmaması..
söz dinlememesi..
sıranın en sonunda olması sinirlendirdi beni.. 
öğretmeninin " hadi hareketleri arkadaşlarına sen yaptır" diye seslendiği çocuk benim ki olmadığı için kanıma dokundu evet..
öyle bir kıskançlıktı ki bu..
sanki o kokusunu içime çekmeye doyamadığım kuzum değil de marketten alıp eve getirdiğimde bozuk çıkan herhangi bir eşya idi benim gözümde..
gururumu okşamamıştı gördüklerim, duyduklarım..
korkunçtum..

eve gittiğimizde özür diledim..
o da bende özür diledi..
özür diledi çünkü benim yere batası egom çocuğumun kendini suçlu hissetmesine sebep olmuştu..

hala çok kızgınım kendime..
akşam söylediklerimi nasıl toparlarım bilmiyorum..
keşke bir devekuşu olsaydım..
kafamı o yerdeki deliğe sokup kalırdım uzun bir süre..



6 yorum:

  1. Ah bir an korktum gerçekten. "Nihayet sustum" yazdığınız an rahatladım. Biz anneler bazen malesef onlara çok fazla şey yüklüyoruz, onların aslında ne yapmak istediklerini umursamıyoruz. Bunu hepimiz yapıyoruz. Ama üzülmeyin. Siz ne yaptığınızın farkındasınız ve telafi etmeye çalışıyorsunuz. Önemli olan da bu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim güzel cümlelerin için.. cahillik yaptığım diyeceğim ama 36 yaşında pek bunun altına sığınılmıyor.. bir daha asla bu pişmanlığı yaşamak istemiyorum..

      Sil
  2. Allahtan ki bizleri herşyimizle kusurumuzla bile çok seviyorlar.Bizim onlara yapmamız gereken büyklügu onlar yapıyorlar.Ay yapma bidaha öyle kiyamam ona ben ya :( son olsun insallah.Ama o seni her türlü sever unutmustur bile.Yeterki bunun son olduğu hissini ver ona 💕😄

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. iyi ki.. ve hemen unutuyorlar.. ama benim unutamadağım bazı anlar var o yaşımla ilgili.. umarım bu anı, hatıra defterine kayıt olmamıştır kızımın..

      Sil
  3. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. ay dur geçer ya zamanlaaaaa üzülmeeee değişir yaa :)

    YanıtlaSil