aslında herşey sınıflarına o kokoş kız gelince başladı..
o güne kadar herşey normaldi..
kıyafetleri tişört ve eşofman şeklinde haftalık olarak hazırlanıp 5 gün boyunca giyiliyordu..
sonra o geldi..
nisa..
sürekli etek ve elbise giyen süslü cadı..
:)
bir akşam dilayı okuldan aldık..
arabada olağan gün değerlendirmesi yapıyoruz..
bu heyecanlı bi şekilde..
- anne biliyor musun bugün cancan nisaya sofya prenses gibi olmuşsun dedi..
- nisa kim..
- hani geldi ya bugün bizim okula..
- hıııı.. niye öyle dedi..
- böyle taç takmıştı saçına.. prenses tacı..
sabah okula kelebek kanatlarıyla gidildi..
binbir ısrarla tabi..
aradan bir kaç gün geçti..
- anne biliyor musun nisanın böyle tütülü elbisesi var..hem de pembe..
- ne güzel..
- bende etek giycem anne okula giderken..
- kızım hava soğuk, hem rahat edemezsin..
sabah yine tutturdu tabi..
giydirdim..
ama rahat olamıyor biliyorum..
jimnastiği, koşması zıplaması, etekle yapılacak şeyler mi Allah aşkına..
kreşi geçtim artık evde bile sürekli etekli..
cumartesi ateşlenmiş, erken çıktım işten eve gittim..
baktım üstü giyinik..
taytının üstünde etek :)
çıkardım hepsini..
vay efendim eteğini niye çıkarmışım..
o kalacakmış..
zor bela ikna ettim..
ah ah ne yapacağım bilmiyorum..
saç beğenmemeler..
ayakkabı seçmeler..
kız anası olmak ne zormuş..