dilli düdük..

cumartesi doğum günümdü.. aramızda kalsın 32 oldum.. :( ühüüüüü
işten geldim.. kapıyı açtı kuzum..
- iiki dowdun annemm.. ii ki dowdun annem..
- ay teşekkür ederim kuzum..
- iiki dowdun annecim..
:)
mutfaktayım.. yanıma geldi.. elinde bir tane portakal..bana uzattı..
- annecim iiki dowdun bu senin için.. sana aldım..
:) ruh halimi tahmin edebiliyorsunuz herhalde..
bütün gece doğum günümü kutladı.. hatta ertesi günde :)

resimlerden anlayacağınız üzere çilek hastası..
ama öyle böyle değil.. her akşam elime bakıyor getirdim mi diye..
aldıysam sevinç çığlıkları atıyor..
geçen akşamda yine böyle bir çilek şenliği vardı evde..
çileği aldı eline.. öyle baktı baktı..sonra..
- yerim seni seni çilek.. dedi.. o kadar şekerdi ki anlatamam..
herhalde o gün öğrendiği bi cümleydi.. sonrasında bütün oyuncaklarına da söylemeye başladı..

akşam hepimizin resmini yaptı..
- annecim kulaklarını unutmuşsun babanın..
- aaaa.. ama ben milmiyom, küçüğüm.. acaba bana öğretiymisin yütven annemm..
:)
çok kibarız, bildiğiniz gibi değil..her cümle misin ve yütvenle bitiyor.. olur da ben unutursam kendimi hanzo hissediyorum yanında..

çizgi film karakterlerinin maddeleştirilmesine karşı olmama rağmen dayanamayıp bir peluş pokoyo aldım kuzuma.. elinden bırakmıyor..sarılıp duruyo.. canım pokoyom seni çok seviyorum.. ıyyyyyyy deyip mıncıklıyor garibi.. 

onu aldığımdan beri uykuya dalışımızda rahatladı sanki..bi yanına ayşeyi alıyor, biz yanına pokoyoyu.. hikayemizi okuyoruz..öpüşüyoruz.. 

- iyi geceler annecim.. pokoyoya sarıl, rahatça uyusun.

- ama annem eyimi tutaymısın yütven.. yanıma yataymışın..

- annecim ben büyüdüm sığmıyorum senin beşiğine..

- annem ujat ayağını böyle.. oluyyy..

:)

- hadi annecim uyu..

- ben buyayı sevmedim büyük yatakta yatabiyiymiyim acaba..

- hayır dila uyu..

- üüüüüüüüü

- dila doruk uyudu bak ( alt komşunun torunu) onu uyandıracaksın.. günah..

- uyudu mu doruk annem..

- evet..

- bende uyucam, gece oğdu.. güneş gelcek anneeeee şabah oğdu.. hadi uyan.. dicem..

- evet annecim..

- .........

:) 

sevgiler....

pazartesi öncesi..yaşasın güneş..

 pazar akşamı blog yazımı hazırlarken hep "yaşasın bahar geldi", " nihayet güneş" gibi başlıklar atıp pazartesi sabahı değiştirmek zorunda kalıyorum.. kaç haftadır kasvetli sabahlara uyanıyoruz. kendi sendrumu yetmezmiş gibi bir de bulutlar güneşi saklıyorlar..

pazar sabahı 8 gibi uyandık yine.. e çocuğu hafta içi 7.30 da uyandırırsan oda senin pazar uykunu ele geçirir.:)
baktım hava güneşli. hemen bir kahvaltı programı yaptık.. poğaçalar fırında pişerken ben de domates, salatalık falan hazırladım.. derken telefon çaldı.. ablamın kızı.. haydin bize gelin, kahvaltıya dedi.. tamam dedik.. aldık nevalemizi düştük yollara..

 kahvaltı bittikten sonra ihsaniyenin üst tarafında minik şelaleler var.. oraya gittik.. hava mis gibi.. şarıl şarıl su sesi.. pek bi iyi geldi..özellikle çocuklar çok eğlendi..

dila ecrine de oğuz abisine de bayılıyor zaten.. 2 gündür " annem ecrinlere gitcez mi?" cümlesi düşmedi dilinden.

bulmuşun manzarayı poz vermeden olmaz di mi :)

çiçekler toplandı..

denize taşlar atıldı..

koşuldu, çoşuldu...

papatyadan uyduruk taçlar bile yapıldı..

2-3 saat takıldıktan sonra hava hafiften esmeye başlayınca gölcük sahiline geçtik..parkı görünce deliren küçük cadı 10 parkı yanyana görünce varın siz düşünün ruh halini.. abartısız onuna da gittik.. hepsinde kaydı, sallandı.. ayaklarımın altı acıdı artık ayakta durmaktan..

vedalışırken çeşmeler açıldı epey bi.. 15 dk boyunca kesintisiz ağladı arabada.. sonra da uyuyakaldı.. eve geldiğimizde de uyanmadı..çok yorulmuş.. üçbuçuk saat uyudu.. :)

güzel bir pazardı anlayacağınız.. dila mutluydu, e mutlu olunca bizde..

sevgiler..

yaşasın blogger paylaşımları..

her akşam eve gittiğimde dila çantama bakıyor ne getirdim diye..

- annem bu akşam napıcaz acaba..

:)

google amcamda bugünler de aradığım şeyler..

" montessori eğitimi"

" 2-3 yaş etkinlikleri"

" çalışma sayfaları "

ve hergün yardımıma bir blog yetişiyor sağolsun..

sık kullanılanlarım bir sürü eğitimci annenin linkleriyle dolu..

bir de oyun grubu arayışındayım izmitte..

beni okuyan blogçu arkadaşlarıma duyurulur..

bütün hafta çocuğum evde tıkılıp kalıyor..

en azından hafta sonu yaşıtlarıyla takılsın, eğlensin, paylaşsın istiyorum..

daha önce de bahsetmiştim, izmitte çocuğu alıp götüreceğimiz bir yer yok..

facete izmitli anneler diye bir gruba üyeyim..

küçük karabalık tarzı bir yer açma düşündesinler..

ay ne iyi olur öyle bir iyilik yapsalar..

aidatları diğer okullara göre çok çok fazlaymış..

bakalım bir açılsın da zorlarız şartları..

  

şimdiden başladım kreş araştırmaya..

henüz kafama yatan bişiy bulamadım..

çocuk kasabası diye bir yer varmış, evimizin civarında..

onu sordum, soruşturdum..

bir anaokulunun müdürüyle konuştum..

görüntü var ses yok dedi..

öğretmenleri hep lise mezunuymuş..

çok şeyler beklemeyin dedi..

eğitim önemli..

okuldan çok öğretmen..

bakalım, araştırıyorum..

gönlümüze göre bir yer bulacağım inşallah..

şimdilik akşamları böyle idare ediyoruz..

en çok sevdiği şey eşleştirme yapmak..

- yeşiy kareyi aydım aynıya götüydüm...

- aaa annem bittii napcaz şimdi..

:)

bol bol çalışma sayfasına ihtiyacımız var anlayacağınız..

ben bulduklarımı face sayfamızda  biriktirmeye başladım..

sizinde site ve blog önerilerinizi bekliyorum..

sevgiler, hürmetler efendim..

küçük picasso

dilanın gözünden insan manzaraları..

çok şeker ama di mi :)