31 Mart 2013 Pazar

28 Mart 2013 Perşembe

kes-yapıştır

ivittt yeni bi aktiviteyle karşınızdayız efenim..
akşam babamız nöbetçiydi.. 
bizim de canımız sıkıldı..
dikildik aktivite dolabımızın önüne..
- napalım bu akşam annecim..
- napıcaz...
- sen bilirsin, ne yapmak istersin..
- bilmemm..
- sulu boya yapalım mı?
- hayıy suyu boya istemem..
- parmak boyası..
- mmmmmmmm ( işaret parmağı dudakta) ı ı
- buldum.. kes yapıştır yapalım..
- ??? yapalım..

önce ihtiyacımız olan malzemeler toparlanır..
* 1 örtü
* fon kartonu dosyamız..
* 1 makas
* pritt

fon kartonunu ince şeritler halinde kestim önce..
sonra onun eline verdim makası.. tırstım evet.. valla anaokul öğretmeni bi arkadaşın gazına geldim..
hiç zorlanmadı keserken..

tabi gözüm üstünde..



sonra kestiği parçalara pritt sürüp kartona yapıştırdı gelişigüzel..
inanılmaz eğlendi..




baktım çok kolay oldu bu etkinlik biraz daha zorlaştırayım dedim..
bir kare çizip içine yapıştırmasını istedim..
:) yaptı.. 
ama kalıplara sığmayan kızım dört çizginin içini doldurmaktan hemencik sıkıldı..


bu aktiviteden çıkarılan sonuçlar..
1- çocuk oynadığından memnunsa karışma, yönlendirme.. bırak kuzu free takılsın..
2- özgürlüğün ne kadar önemli olduğunu unutma.. aaa oda bi birey.. aklı var fikri var..niye müdahale ediyosun ki..
3- eğer cebince hali hazırda başka aktivite yoksa geç karşısına sessizce izle sadece... 
4- diğer 3 şıkkın ana temasıı ÇOCUĞA KARIŞMA..


26 Mart 2013 Salı

bahardan gelen..


her güzel şey baharla tamlandırılır ya hani..
bahardan gelen bir gündü pazar izmit için..


sıcacık, pırıl pırıl..
özlemişlikte var ya hani daha daha bir ışıldıdı sanki güneş..


sabah kuş cıvıltılarıyla uyandık.. 
şahaneydi..
- diloş hadi uyan, kahvaltımızı yapalım parka gidicez..
- parka mı? güneş deldi mi annecim..
- geldi kuzum geldi..


bir güncükte olsa geldi..
o bile yetti birazcık şarj olmak için..
allahım, yarattığı güzellikleri daha iyi görmemiz için aydınlattı hepsini tek tek.


hele o lalaler, sümbüller.. 
şahaneydi..
gül, muhammet için 
lale, allah için yaratılmış diyorlardu çimenlerde oturmuş teyzeler..
doğrumudur bilemem..
ama hepsi şükür için varlar bence..
şükretmemek mümkün mü...



22 Mart 2013 Cuma

annecim bak tıytıl


dün akşam örüntü bloklarıyla oynadık.. 
ilk aldığımda dilaya çok eğlenceli gelmedi.. 
daha ilk şablonda sıkıldı..
ben de plastik ağız, burun ve gözüde oyuna dahil ederek biraz daha ilgisini çekmeyi başardım..


şimdi üç tane yapabiliyoruz ilgisi başka yöne kaymadan..
şekiller konusunda gerçekten öğretici bir çalışma..
gerçi dila temel şekilleri uzun zaman önce öğrenmişti (pepe sayesinde)
bu oyunla birlikte altıngeni de öğrendi..
eline her aldığında kenarlarını sayıyor.. 
- annecim bak altı tane bar.. diyor..


akşam yarım saat falan oyalandı bununla..
sonra bakkala giderken yolda topladığı taşlar geldi aklına.
onları boyadık sulu boyayla..
resimlemeyi unutmuşum..
o boyarken ben mutfağa gittim..
geldim hepsini su kabına atmış..
- annecim neden taşlarını suya attın..
- yıkıcam, yine boyıcam annecim..
dedi..
:)


hayırlı cumalar..
mutlu hafta sonları..

18 Mart 2013 Pazartesi

yapışık ikiz..


son hastalığından beri bana olan aşkı depreşti bu cadının..
sürekli dipdibeyiz..
tuvalete gidicem dediğimde bile
"annecim tubalete gideme" diye beddua savuruyor arkamdan..
yemeği beraber karıştırıyoruz..
yapbozunu kucağımda yapıyor..
sürekli annecim bak.. annecim oyna.. annecim kucana al..

uzun bir süredir bir ben bir eşim yatırıyor..hiç problem yaşamıyorduk..
ama şimdi..
" hadi uyku saatimiz geldi" dediğim anda kıyamet kopuyor..
" annecim sen yap süt.." "annecim sen oku" " annecim sen uyut"
ayyyyyyyy afakanlar bastı inanın..
geçen akşam resmen savaş çıkardı..
babasına "giiiiiiittt" diye bağırdı.. " sen gitt babacım anneme sarılcam beenn"" 
ağlamaktan sesi kısıldı resmen..
eşim ne dediyse olmadı.. çaresiz ben gittim yanına.. 
" niye böyle yaptın dila, baban çok üzüldü" 
dedim..
" babam üzüldü mü annecim" dedi sesi titreyerek..
" evet, bak gitti yanımızdan."
"babaammm, babacıımmm" diye seslendi beşiğinden.. gelmeyince gözleri doldu..
bıraktım, gitti yanına.. kapıdan "özü dilem babacım" dedi..
sarılıp barıştılar.. " hadi beraber uyuyalım" deyince..
" hayıy babam ben annemle uyucam" dedi yine :)


bir de gece kalkmalarımız artarak devam ediyor ki çok fena..
10 kere uyanıyor ve uyuyor..
" annecim sırtımı çev" "annecim elimi tut"
olur da ben değil babası giderde hemen ayağa kalkıyor.. bir elinde ayşesi bir elinde yastığı..
" büyük yatakta yatıcam" muhabbeti..
ne zaman düzelir bilmem ama benim yorgunluk baş ağrılarım çok feci..

bu arada dün ilk defa tuvalete çiş yaptı, tarihe geçsin lütfen..
mutfaktayken 
" annecim kakam var" dedi..
".......... nasıl yani ya.."
hemen üstünü çıkartmaya başladım.. eşofman, kilotlu çorap, kilot, bez derken kaka düşmüş bile beze :)
ama yine de oturdu.. birazcık çiş yaptı.. farkındamıydı yaptığının bilmiyorum.. ama çok sevindi.. maşrapayla suyunu kendi döktü.. :) 
bir adım bir adımdır :)

hayırlı haftalar.

15 Mart 2013 Cuma

su olsam ateş olsam..



sevgili nazlı mimlemiş beni..uzun zamandır da mim cevaplamıyordum.. sorularda pek bi asortik geldi sanki.. buyrun sorular ve cevaplar..


1.su mu, ateş mi, güneş mi olurdun? Neden?

su olurdum.. denizi izlerken hep özgürlüğü düşünürüm.. bazen hırçın, bazen yumuşak... hayatımda istemediğim şeyleri kıyıda bırakıp geri çekilirdim ne güzel..

2.taş olsan nerenin taşı olurdun?

kızımın yoldan toplayıp ceplerine doldurduğu taşlardan olurdum herhalde.. doğduğunda nasıl renklendirdiyse yaşamımı,  o minicik parmaklarının arasına sıkıştırdığı boya kalemiyle beni boyamasını isterdim..

3. neyin ve kimin karşısında, hangi durumlarda susarsın?

anlamamakta direnen insanların.. değişteremiyorsam fikri susar, geri çekilirim..

4. kusur olsan nasıl bir "kusur" olurdun?

sabırsızlık ve acele etme.. kekin bile pişme süresini bekleyemeyenlerdenim çünkü :)

5. küfür olsan ne olurdun? kime savrulurdun?

pembe görünüp içi kara olanlara...hay ben sizin..diye başlardım ama bitmezdim.. öyle kalırdım..

6. esir olsan neyin veya  kimin esiri olurdun/olmak isterdin?

kızımın.. hoş zaten öyleyim..

7. bir suç olsan  "nasıl" bir suç olurdun?


siyasi bir suç olurdum herhalde.. zira bu ara çok doluyum..
  

8. topraktaki güç olsan o güçte ne yetiştirilirdi?

rengarenk çiçekler yetiştirirdim bütün çocuklar için..
 dünyanın kara yüzünü kapatacak kadar çok çiçek..

9. sayılmadığında ne hissedersin?

benim gibi kıskanç birine sorulacak soru mu bu..
ezik miyim leyn ben 

10. bir "oyun" oynasan ne oynardın?

kutu kutu pense.. 
çok severim.. 
elini tuttuğundan yanındakine arkanı dönmekten korkmuyorsun..
güvenli bi oyun..

ben de sevgili arkadaşlarım münevver, zeyzey  ve emre yi mimliyorum.. 

hayırlı cumalar.. mutlu haftasonları..

13 Mart 2013 Çarşamba

diloştan inciler..

 


saat 21.45 diloş mışıl mışıl uyuyor..

saat 23.30 
" gooollll be golllll.. işte bu işte bu.. oley be... oleyyyyyy...
ve uyuyan dev uyanır..
- annecimmmmm.. annecimmm...
- allah yandık..
- efendim annecim..
gözler kapalı, el kulakta..
- annecim yooldu, babam neye bağırdı..
- bişiy yok annecim, gol attık..
- neyeye gol attık annecim.
- cimbom çok güzel gol attı annecim..
kafa hızla kalkar yastıktan, gözler açılır..heyecanlı bir sesle..
- cimbom gol mu attı.. 
- evet annecim. hadi sen uyu..
- annecim..
- efendim aşkım..
- ben büyük yatakta yatıcam..
hadiiiii..



masanın üzerinde portakalı eline alan diloş..
- annem bak popa benziyor..
başına gelecekleri tahmin eden anne..
- evet benziyo ama top değil annecim..
- ama aynı popa benziyor bak..
- topa benziyor annem top değil..
2 dakika sonra elinde turuncu topuyla çıkagelir..ve muhabbet kaldığı yerden devam..
- annem aynıı tuyuncu topa benziyoy..
- .....

- gooolllllll
- dilaaaaaaaaaaaaaaaa

:)


- annecim..
- efendim kuzum..
- 3 tane ver.. ( 3 parmak havada.:)
- ne vereyim annem..
- 3 keker ver annecim..
- o nerden çıktı şimdi, hayır olmaz..
- annem 2 keker getir..
- hayır dila..
- aaaaaaaa
- hayır dila..
- annem 1 keker ver yolurr..
- olmaz..
- ıııııııııııı
- dila ağlıcaksan odanda ağla.. susunca gel..
- hayıy gidemem.. buyda ağlıcam..


yapboz oynayan diloş portakal resmi bulunan parçayı babasının ağzına tıkmaya çalışırken..babası..
- kızım o oyuncak, gerçek değil..yenmez..
diloş..
- ama ağzında var konuşma babammm
:)




12 Mart 2013 Salı

annemm suyu boya yapalım.. yolurrr..

  geçmiş olsun dileklerinde bulunan herkese çok teşekkür ederim..
çarşamba günü tekrar doktora götürdük.. fenaydı..
41 derece..
hemen soğuk kompres yaptılar.. 
fitil attılar.
40 dakika sonunda 39 a düştü ancak..
kan testi yapıldı.. temiz çıktı çok şükür..
antibiyotiği değiştirdi doktor..biraz hafifmiş..
daha iyi geldi..
biraz iştahsız, biraz huysuz kuzum ama olcek o kadar..
ateş düştü ya varsın olsun gerisi..



keyfimiz yerine geldi yavaş yavaş..
akşam giderken yeni boyama kitabı aldım.. 
dila görünce hemen
- annemm suyu boya yapalım yolur yolurr 
diye çığırdı..
ayşesinden sonra en çok sevdiği şey oldu sulu boya..



kolay sürülebilir olması ve tabi ki işin içinde su olması baştan cıkarıcı dila için..
elleme, yarım saat oyalanır..
fırça elinde dibimizde bitip "bıyık yapcam" dediğinde bu oyunun sonu görünmüştür..


hastalığından ötürü 4 gün içiçeydik kızımla..
uzun süredir bu kadar uzun süre beraber olmamıştık..
çok mutluyduk..
pazartesi sabahı işe giderken içim burkuldu resmen..
yine ayrılık vaktiydi bizim için..
5 dk içinde milyonlarca kez işi bırakmak isteği geçti içimden..
ama şartlar..
ah o şartlar..
:(

5 Mart 2013 Salı

annemmm ateşş barr


pazar gecesi tam uyutmak üzereyken baktım bizim bıdık biraz fazla sıcak.. 
ölçtüm hemen 38.4.. 
allah allah bütün gün bişiyciği yoktu.. 
ananeye gittik.. güldük, oynadık..
dolven le kucaklaştık hemen..
uyudu..
saat 3 gibi uyanıp baktım yanıyor yavrucak..
ölçtüm.. 38.9..
amanın.. noluyor..
hemen duşa soktum ama nafile.. 
bir kaşık daha dolven..bekledik yarım saat..
düştü..
pazartesi günü ara ara ateşlenmiş yine..
gece yine feci..
39.6 görünce banyo yaptırdım yine..
şurubunu verdim..
ateş bantlarından yapıştırdım başına, ayağına..
yarım saat geçti yok.. milim oynamıyor..
dedim böyle olmucak doğru hastaneye..
nöbetçi doktor hiç hazzetmediğim çıktı..
ama yapacak birşey yok..
beyefendiyi uykusundan uyandırdık.. gözler şiş şiş geldi..
surat beş karış..
- nedir şikayetiniz..
- dün geceden beri ateşi düşmüyor..
- mm ateşi düşürmeye niye uğraşırsınız bilmem, hastalık o şekilde atılıyor vucuttan..
- iyi de 39.6 diyorum.. 4 sonrası havale..
bu arada kulağına, boğazına bakıyor..
sırtını karnını dinliyor..
- boğazları iltihaplanmış.. kulağında da var biraz..antibiyotik yazıcam.. birde kulak spreyi..2-3 gün daha ateş yapar..
dedi ve gitti..
ay sinir oldum sinir.. anlatamam..
başladık antibiyotiğe sabah.. dün 39.7 kadar çıkmış.. yengem fitil atmış.. anca düşmüş..
dün bütün gece de aynıydı.. saat 6 gibi düşmeyince, titremeye ve sayıklamaya başlayınca bende fitil attım çaresiz..
- annem popoşa naptın dedi uyanık..
- bişiy yapmadım annem sevdim dedim.. güldü..

bizde haberler kötü yani..
hemen iyişiriz inşallah..
allah tüm hastalara tez zamanda şifa versin..
aminn..





4 Mart 2013 Pazartesi

ipe dizmece..

aktivitelere tam gaz devam.. 
maalesef hiçbirinin başında 10 dk.dan çok duramıyoruz..
bazen 1 akşamda 3-4 farklı şey yaptığımız oluyor..
benim daha çok kaynağa ihtiyacım var..
çok çalışmam lazım çok..


işte size klasik bir ipe dizmece oyunu.. 

pipekleri birer santim olacak şekilde makasla kestim..


daha önce aldığım oyuncağın ipini arakladım.. 
ayakkabı bağcığının renklisi :)


kestiğim pipetleri bir kaseye koyup önüne bıraktım diloş hanımın..
ipide verdim eline..
- hadi annecim kolye yapalım dedim..
- kolye mi ? mamam.. 


nasıl olmuş kolyemiz ..
sanırım pipetler farklı renklerde olsa çok daha şeker görünürdü..
ama evde bu vardı..

iyi haftalar..