eeee eee eee

dilanın dilinden düşürmediği ayşe bulundu.. işte bu minticik bebiş..

hani biz kadınlar için doğarken anne doğar derler.. işte kanıtı...

ayşeyi ayağına alıp sallıyor.. hemde ninniler söyleyerek..

ilk gördüğümde gözlerim doldu... büyüdü benim kızım artık dedim..

hem de öyle büyüdü ki evcilik oynamaya bile başladı..

kaşıkla mama yediriyor bebeğine.. tokasını çıkarıp ona takmaya çalışıyor..

sürekli elinde.. hiç bırakmıyor.. evi dolaştırıyor bazen..

ayşe nerde diyoruz hemen aramaya başlıyor..

tutup elinden getiriyor yanımıza..

bu da fatoş.. beşiğimiz eniştemizin doğum günü hediyesi..

kuzum çok sevdi bu beşiği.. bebeğini içine koyup sallıyor..

bir yandan da bişiyler anlatıyor..

sonra sıkılıp alıyor tekrar eline..

inceliyor biraz.. mırıl mırıl konuşarak tekrar koyuyor beşiğine..

bizi taklit ediyor sanki bütün bunları yaparken..

keşke arada bebeğini de taklit etse.. hemencik iki sallamayla uyusa..



ilk yaş çekimi

ilk yaş hep önemlidir derler ya bizim içinde öyleydi.. bir albümü olsun istedim diloşun en güzel zamanına ait.. çok araştırdım internetten.. ama genelde hep istanbul, ankara ve izmirdeydi özel fotoğrafçılar..
ekim ayıydı yanılmıyorsam, yine böyle gezerken burcu demirelin sitesine rastladım.. resimleri bana çok doğal geldi.. iletişim adresini tıklarken nolur en azından anadolu yakasında olsun.. gider geliriz en azından dedim.. ki ne göreyim.. izmit merkez yazıyor adresinde.. ne kadar çok sevindiğimi anlatamam size.. hemen bir mail attım kendisine duygularımı anlatan.. detayları içeren bir cevap aldım..  aralık ayı için sözleştik.. 25 aralıkta gerçekleşti çekimimiz..
dila genel anlamda usluydu.. ama sürekli sırıtan çocuk gülmedi bir türlü.. 1 koca adam ve 2 koca kadın, yapmadığımız şebeklik kalmadı.. tuttu fırlattıyı söyledik sürekli.. ama yok banamısın demedi cadı.. kendi halinde takıldı hep.. burcu hanımın eline verdiği oyuncakları yemekle meşguldu.. odanın içinde sürekli DİLAA.. DİLAAA.. ANNEM.. BABACIM.. AŞKIIMM.. sesleri duyuluyordu ama benim küçük sıpam duymamazlıktan geldi hepimizi.. sözün özü bu durumda bile çok iyi iş çıkardı burcu hanım.. çok teşekkür ediyorum emeği ve sabrı için..haydi resimler gelsin..
burcu demirel in objektifinden..

ilaç sorunsalı

cumartesi günü diloşu 1 yaş için konrole götürdük.. doğduğundan beri gittiğimiz doktor çok "yoğun" olduğundan istediğim gibi ilgilenmiyordu.. o yüzden aynı hastanede başka bir doktordan randevu aldık.. gittik.. çok sevecen karşıladı bizi.. diloş çok sevdi.. reçete yazarken bile kucağından inmek istemedi.. " videoya çekip izlettirmek lazım bu çocuğu" dedi doktor.. :)) bende "bir de evde görün onu" dedim..
gayet sağlıklıymış.. boy 77 kilo 11.. biraz öksürüğü vardı ama geniz akıntısı geçmiş... boğaz kuruluğundan olabilirmiş.. sürekli sıvı vermemezi söyledi..
balık sevmiyor, yemiyor dedim.. balık yağı verdi.. gece uykularımız çok sorunlu dedim.. bitki karışımlı bir şurup verdi.. 8.ayında sadece 2 tane dişi çıktı, gerisi gelmedi deyince de d vitamini içeren bir şurup daha verdi.. ammaaaaaaaa..... işte sorun bu şurup.. içinde 2 çeşit peraben var..iyi ki okumuşum üzerini.. yoksa iyi olsun diye içerektim çocuğuma şurubu.. sonuç.. bir sürü kanser yapıcı..  benim anlamadığım zararlı olduğu ispatlanmış, bağıra bağıra içeren ürünler kullanılmasın diye söylenirken doktor bu şurubu nasıl verir çocuğa ya.. aklım almıyor bir türlü.. ben biliyorum hadi, e bilmeyen bir sürü insan var.. onlar alıp kullanıyorlar bunları.. vicdansızlık bu..

diloş doğmadan chicconun bakım setini almıştım.. kullanmadan öylece duruyor dolabında.. içeriğine bakmak sonradan aklıma geldi.. tabi parabeni görüncede kutusuyla kaldı.. yazık değil mi..
2 gün önce hürriyette çıkan bir haberde parabenin kadınlarda meme kanserine yol açtığı yazıyordu..özellikle koltuk altı roll-on kullananlarda daha bir etki yapıyormuş.. allah korusun..
sağlık bakanlığı saçma sapan şeylerle uğraşağına bunlarla uğraşsın artık.. raflara çıkamasın böyle ürünler.. bile bile çocuklarımızı zehirlemesin..
bu ürünleri şikayet edecek yetkili bir merci var mı ya?

görmemişin kızı olmuş..

2.doğum günü partimizin resimlerini paylaşmaya ancak vakit bulabildim.. dila akşamları çok huysuzlanıyor.. sürekli yanında durmamı istiyor.. yemeğini bile kucağımda yiyor.. yürümeye başladık çok şükür.. elimden tutup kaldırıyor beni.. evi dolaşacakmışız.. dur durak bilmeden sürekli ayakta..

uyutmak zulum gibi zaten.. çok direniyor çok.. biliyorum geçecek ama ne zaman a dostlar..

partimize gelince çok fotoğraf yok aslında elimde.. yalnızca bir kaç kare..

pasta 2012 nin ilk saatlerinde süslendi.. he he üzerinde gördüğünüz pembe şapkalı bir peri aslında.. ama benim ki baya baya kötü kalpli kraliçe gibi oldu :))

dila 1 i yiyip bitirince bu sefer balonlara saldırdı..:))

kızımla çekildiğimiz nadir karelerden..

çok kalabalıktık.. rahat bir 20 kişi vardık.. çoluk, çocuk.. alışık değil pek bizimki.. kalabalıktan kaçmış..kendini dışarlara atmış..

işte bu da huzur dolu saatler..

herkes gitmiş..

doğum günü kızı uyumuş..

anne de kötü kraliçenin koruduğu pastadan bir dilim almış...

ve zafer kazanmış komutan edasıyla mideye indirmiş...

bu doğum günü masalı da böylece bitmiş..

28 aralık çarşamba...doğum günümüz...

ve nihayet doğum günü resimleri.. nohut oda nın objektifinden..bütün gece kuzumun resimlerini çekti..ellerine sağlık gülcanım..

eveeett artık hazırız.. süslendik, püslendik.. misafirlerimiz gelebilir.. eteği, astar üstüne el dikişiyle dikilmiş iki kat tülden ibaret.. kurdalesini biraz daha kalın tutmayı akıl edememeşim.. ama yine de şirin oldu.. badisinin önünde internetten bulduğum bir uğur böceği işledim keceden.. önündede dila yazıyor ama eteği giyince a kayboldu..:))

kanatlarımız devrim teyzesinden.. çarşıda gezerken gözüne ilişmiş.. konsepte yakışır diye almış, getirmiş sağolsun..pek cici oldu..

üstteki bebeğimizi evadan kapısına asarım diye kesmiştim.. ama kısmet doğum günü süsü olmakmış.. karşısına da çirkin bir uğur böceği yaptık.. el ele kızımın pankartını taşıdılar..

ay ne zormuş bu uğur böcekli kanepeler.. iyi ki yanılıpta " amaaann ne varki ekmekleri bardakla kes, üstüne peynir, domates yallah " deyipte son ana bırakmamışım.. yarım saatten fazla sürdü tam olarak hazırlanması... ayy bi daha yapmam herhalde..

salatalar yeğenimden.. çerkez tavuğu, makarna ve yıldız şehriye salatası..mmmmmmmm nefisti..

mercimek köftesi de her zamanki gibi ablamdan..

sabah kızımın uyanma sesini duyar duymaz iyi ki doğdun şarkısını söyleyerek odasına girdik.. balonlar attık yatağına.. şaşırdı önce.. sonra güldü.. çok mutlu oldu.. benimde gözlerim doldu.. ne yalan söyleyimm... kötü oldum biraz..

süt kardeşler.. pek bir iyi anlaştılar o akşam..

ve pastamız geldi.. beni korkutan, nasıl yaparım diye uykularımı kaçıran pasta... :))

diloşum ilgiden ve alkışlardan gayet memnum etrafa gülücükler saçıp durdu..

aslında o kadar yorgun ki... göz altlarında ki kızarıklıklardan gün boyu uyumamak için nasılda inatlaştığını görebiliyorsunuz..

ah o pastayı bir eline geçirse neler yapacaktı bi bilseniz..

aha gitti bir.. ben onun için ne kadar uğraştım biliyor musun minik cadı..

gülşah teyzemiz taa istanbullardan bize şeker tadında kurabiyeler getirdi.. eline, gönlüne sağlık

..

ilk doğum günümüz böylece geçiverdi.. herşey çok güzeldi.. tüm sevdiklerimiz yanımızdaydı.. çok çok eğlendik.. ve tabi yorulduk ta.. 4 gün sonra bir parti daha.....hadi bakalım bana kolay gelsin..

0000000000 iyi ki doğdun kömür prensesim..