10 Haziran 2014 Salı

yarım saatlik karanlık..


akşam eve girerken dila ben yemeği hazırlarken parkta oynamak istediğini söyledi..
eşim de kıramadı kuzumu.. 
park bizim evin hemen karşısında.. 
balkondan çok rahat görebiliyorum..
taze fasulyeyi hazırlayıp koydum ocağa..
baktım patlıcanlar biraz büzüşmüşler..
yarın akşam ki yemeğimi de pişireyim, gelince direk kızımla ilgilenirim dedim..
patlıcanları doğradım tuzlu suya bastım..
soğanlarını doğrarken eşimin sesini duydum..
- dilaaaaaaaaaaaaa
aha dedim.. bizim cadı kızdırdı yine babasını.
balkona çıktım, Halim çok uzakta.. taa parkın orada..
ama sesi nasıl da net geldi.. 
niye bu kadar bağırdı ki..
bu arada koşturuyor..
ne oldu gibilerinden el işareti yaptım..
- aşkım dila eve geldi mi?
......................................
nasıl yani..
-hayır..senin yanında değil mi?
cevap bile vermeden üst yola koşmaya başladı..
ben şokta..
nefes alamıyorum..
o sıra bir çocuk yanaştı apartmana..
şerife teyze
- nolmuş..
- dila diye bi kız kaybolmuş..
iyi de o benim kızım..
merdivenlerden nasıl indim, o parka nasıl koştum bilmiyorum..
ölüyorum sandım..
parkta bir kadın..
- ne oldu buldunuz mu kızı 
dedi..
öyle baktım kadına..
- kızım nerde benim, kızım nerde..
deli gibi koşmaya başladım..
dua ediyorum sürekli..
allahım nolur bişiy olmasın.. nolur kızıma bişiy olmasın..
nereye gideyim, nerede arayım..
eşimde yok ortada..


caddeye doğru koşarken eşimi gördüm..
dila kucağında..
dizlerim çözüldü.
içim geçti..
ona rağmen koşarak gidip aldım dila kucağından..
hiç ses yok.. 
öyle duruyor kuzum..
belli korkmuş..
yolun ortasına oturup ağladım katıla katıla..
çok korktum..
ömrüm gitti resmen..
bu arada yanında ki arkadaşını da annesi arıyormuş..
iki yaramaz birlikte ablasını aramaya gitmişler..
müstakil bir evin altına girmişler..
dila babasının bağırmasını duymuş.. ama çıkmamış olduğu yerden..
küçükken saklambaç oynarken aynısını yapardı..
hiç sesini çıkarmazdı oldu yerden..
kafayı yerdim..
sonra bir kız bulmuş bunları getirmiş..
eşşek sıpaları..

2-3 saat kendime gelemedim..
dila da eve gelince çok ağladı..
:( 
kötü bi akşamdı..

eşimin dediği birkaç dakikalığına gözümü ayırdım, sonra baktım yok..
- ayırmayacaksın işte..
- aşkım onu sürekli takip edemem.. yanımdan ayrılma dedim beni dinlemedi..
- iyi de o daha 3.5 yaşında.. merak eder, ilgisini çeker gider.. senin gözün hep üstünde olacak..
- ben mi suçluyum yani..
- sen suçlusun tabi.. 
-Pamir' in evin yanında ki havuzda boğulmasının tek sorumlusu annesi ve babası..
uslu, sakin, sözünden çıkmayan bir çocuğa bile sahip olsan önlemleri almak zorundasın..
bu senin görevin..

biraz tatsızlık oldu.. ama ben hala bu şekilde düşünüyorum..

o benim en kıymetlim..

allahıma çok şükür başına birşey gelmeden atlattık bu olayı..
allah kimsenin başına vermesin..

9 Haziran 2014 Pazartesi

anne elinden..


dila hanımın sıkı bir prenses sofya hayranı olduğunu bilmeyen kalmadı artık.. 
sürekli dilinde..
" anne hiç prenses sofyalar tayt giyer mi?"
" annecim böyle olur mu hiç prenses sofyanın saçı?"
" annecim prenses sofyalar aaaaaaaa diye bağırmaz hiç değil mi?"
:)
geçen gün bu bizim prensesin bebeğini gördü..
"annecim alabilir miyiz? nütfenn "
"bakayım bi annecim ne istiyorsun?"
15 cm boyunda bir bücür prenses..
fiyatı 75 tl.cik..
"annecim çok pahalı bu almayalım.. ben sana yaparım"
:)
yaptım mı? yaptım..
benzedi mi? ehhhhh
sevdi mi? bayıldı.. 
1.5 liraya bolca mutluluk..
daha ne olsun..


büyüdükçe giydiklerinin uyumlu olması küçük hanım için çok önemli olmaya başladı..
altıyla üstü mutlaka ama mutlaka aynı renkleri taşıyacak..
etek giyiyorsa babet ( onun tabiriyle bale dans ayakkabısı) eşofman-tayt giyiyorsa spor ayakkabı..
bu uyuma tokalarını dahil ediyor artık..
:) 
bu eşofman takımını ilk gördüğünde 
" ama annecim benim hiç böyle yeşil kedili tokam yok ki, sen bana yapar mısın"
dedi..
e kızım isterde ben yapmazmıyım..
tabi yine çok sevdi kuzucum.
o mutlu oldukça ben de özenerek yapıyorum..
tabi sonrasında
" anne arkadaşlarıma da yapar mısın bundan.. onlara ben hiç hediye vermedim ya"
diye isteklerde geliyor..


bu sevimli baykuşlu kapı süsünü çok çok çok sevdiğim bi arkadaşıma anneler günü hediyesi olarak yaptım..
iki küçük cadısıyla allah nice güzel günler göstersin inşallah..
umarım beğenir..

çok becerikli olmasam da ellerimle yaptığım şeylerle sevdiklerimi mutlu etmeyi seviyorum..
keçeyle uğraşmak çok zevkli..
fikir ve kalıpları internet ortamında kolayca bulabiliyorum..
keçeyi de bulmak eskisine göre çok daha kolay artık..
gerisi biraz zaman, biraz uğraş..
bolca gülümseme..

hayırlı haftalar..


4 Haziran 2014 Çarşamba

Bu Hürriyet Çok Sosyal

Hurriyet.com.tr yeni başlattığı sosyal projesi ile internet ortamında bir ilke imza attı. Yalnızca elektronik posta adresinizi girerek üye oluyorsunuz ve sonrasında Hürriyet dünyasında  ilgilendiğiniz tüm konu başlıkları hakkında hem bilgi sahibi olup  hem içerik paylaşabiliyorsunuz. Bu ne demek? Eğer siz kitaplar konusunda o gün bilgi sahibi olmak istiyorsanız yalnızca "kitap"  kategorisini seçerek bu  konu hakkında tüm haberlere ulaşabiliyorsunuz. İlgi duyduğunuz konu başlıklarını filtrelemek size zamanınızı hızlı kullanmanızı sağlayacak büyük bir ayrıcalık. Aynı zamanda hurriyet.com.tr alanında ana sayfada olmayan ancak okuyucusuyla buluşmayı bekleyen bir çok kaliteli içerikte ilgili kitlesine ulaşmış oluyor.
Ayrıca beğendiğiniz tüm  yazarlar ile interaktif bağlantılar kurarak  onların sosyal medya hesaplarından paylaşımları da dahil olmak üzere hepsini tek bir ekrandan görebiliyorsunuz. Ve tabii ki tüm yazarların okuyuculara özel tavsiyelerine herkesten önce siz ulaşabiliyorsunuz :)
Bu platformu kullanmaya başladığınız an diğer sosyal medya hesaplarından yaptığınız beğeni, eleştiri ve paylaşımların tümünü kendi hurriyet.com.tr alanınızdan yönetebileceksiniz. Burası artık sizin kendi özgürlük alanınızı paylaştığınız interaktif ortamınız olacak. Bu ortamdan hesabınıza arkadaşlar ekleyerek paylaşımlarınızla hayata yeni bir renk getirebilirsiniz.
hurriyet.com.tr böylece bir ilke imza atarak okuyucusu ile interaktif bir iletişime girerek büyük bir sosyal mecra oluyor aynı zamanda :) Yani artık herkesin "Hürriyet" i kendine oluyor... Ayrıca beğendiğiniz, paylaşmak istediğiniz içerikleri "Öne Çıkart" butonu ile ana sayfaya taşıyabilir, kendi hashtag leriniz ile gündem yaratabilirsiniz.
Tabii benim yeni  Hürriyet Sosyal adresimi ziyaret etmeyi unutmayın diyerek bitiriyorum. Esra Oruç tıklayınız


İçerik: http://www.latigul.com/
Bir boomads advertorial içeriğidir.

2 Haziran 2014 Pazartesi

dua ile..


uyku alışkanlığını nasıl edindiğimizi burada ki yazımda anlatmıştım..
uykuya dalmadan önceki adımlarımızdan biri de dua okumak..

2 yaşına girdiğinde uyku duamızla başladık öğrenmeye..
" allahım.. sen beni, annemi koru..
babamı koru..
bütün çocukları da koru..
onlar aç kalmasın, evsiz kalmasın..
mutlu olsunlar..
amin.."

sonra sırasıyla ihlas suresi, subhaneke, rabbena atina, rabbena firli, kevser, fatiha ve euze besmeleyi ezberledi..
birini öğrendikçe diğerini ekledim ardına..
şimdi biraz takılsa da hepsini rahatlıkla okuyabiliyor..
en çok ihlas suresini seviyor, çünkü onun içinde " samet dayı" sı var..
:) 


illa öğrensin diye okumadım aslında..
dua kavramını bilsin, amacını bilsin yeterdi benim için..

geçen akşam yatak duamızı okurken 
" annecim dedemin ayağı acımış ya, o geçsin diye de dua edelim" 
dediğinde anladım ki bunu başarmışız..

şimdi okumasak hemen uyarıyor..
bazen 
" annecim geç oldu bugün dua okumayalım" 
dediğimde kıyameti kopartıyor.. 
tabi bunu benimle daha fazla vakit geçirmek için yaptığından eminim..
:)
ama olsun.. yine de seviyor dualarını..

hayırlı dualar ile..

iyi haftalar..