cuma günü saat üç gibi telefonum çaldı. baktım yengem arıyor.. hayırdır inşallah diyerek açtım telefonu..
- sevgi ben dilayı 12 gibi uyuttum.. şimdi uyandı.. her yeri fosur fosur kabarmış..
- anamm.. niye ki.. dokunacak bişiy mi yedi?
- çokokrem puding yemek istedi yatmadan önce onu verdim sadece..
- e dün akşam da yedi ondan ama..
- kaşınıyor mu
- nenem aciyo diyor..bilmiyorum ki.. sen doktoru ara randevu al.. ben çorbasını yedirip çıkıyorum..
babasını aradım.. anlattım.. ben de geliyorum dedi..
neyse geldiler..
dilanın elleri kıpkırmızı kabarmış..
- e bu yine kurdeşen dökmüş.. hay allahım..
girdik muayeneye.. doktor neyi var dedi.. ellerini gösterdim.. anlattım böyle böyle diye..
doktor vucuduna baktı.. sağ bacağında el kadar bir kızarıklık vardı.. göbeğinde de iki yerde..
doktor vucuduna baktı.. sağ bacağında el kadar bir kızarıklık vardı.. göbeğinde de iki yerde..
- çikolatadan olabilir mi? dedim..
-yok ilgisi yok sıcak soğuk farklarında olur.. dedi..
- iyi de öyle bir fark oluşmadı ki evde uyurken olmuş birden.. dedim..
- olur bazen.. dedi..
bir şurup verdi gönderdi..
bu ne yaman çelişki anne ya..
çocuk yatıyor bişiy yok.. kalkıyor kıpkırmızı.. mevsimler mi değişti bu sürede.. allah allah..
doktora inanmadım.. o günden beri çikolata yok..
zaten öyle danone falan vermiyordum.. yurdumun pudingi de yok artık..
dila cumadan beri her ağladığında kızarıklığı yarım saat geçmiyor.. :) öyle geziniyor etrafta..
çok komik görünüyor.. daha öncekinde de böyle oluyordu..
"gizli saklı yok artık.. ağlattırsan kanıtı kalıyor" diye kızdırıyorum yengemi :)
eşimde "bak çocukla hiç oynamıyorsun demek ki.. sıkıntıdan kurdeşen döktü garibim" diye geçti dalgasını..
o bizden daha çok üzülüyor böyle durumlarda.. emanet ne de olsa..
sağlıkla kalın..
kurdeşenin tanımı :