23 Aralık 2011 Cuma

beşş beşş beşş beşş...


diloşun günlüğünden..
14.08.2010
annecim bugün ayrıntılı ultrason kontrolümüz vardı... seni çok daha yakından izleme fırsatımız oldu.. yüzün, ellerin, minicik ayakların çok güzeldi.. gözlerimiz doldu babanla mutluluktan.. sonra kalbinde fazla inceleme yaptığını farkettim eray beyin.. "bişiy mi var" dedim.. "bakıyorum" dedi.. ama yüz ifadesi hiç hoşuma gitmedi.. sonra o cümle dökülüverdi dudaklarından.. "kalbinde minik bir delik var.." nasıl yani.. olamaz.. benim kızım çok sağlıklıydı hani.. ölüyorum sandım.. nefes alamadım.. ağlamaya başladım zaten hemen.. baban elimi tuttu.. soğuktu elleri.. önemli olup olmadığını sorduk.. şu an için birşey söylemeyeceğini bir ay sonra tekrar görmek istediğini söyledi.. bir ay nasıl geçer annem şimdi bu üzüntüyle.. nasıl beklenir.. ne olur iyi ol annecim.. ne olur allahım iyi olsun benim minicik kuzum..

doğum günü hazırlıklarına tam gaz devam diyemeyeceğim çünkü dilam maalesef hala hasta.. dün akşam çok öksürdü...burun akıntımız devam ediyor.. doktor randevumuzu aldık hemen.. bu akşam gideceğiz.. umarım bir problem çıkmaz.. bu nedenle bazı hazırlıklardan vazgeçmek zorunda kalacağım.. kızım iyi olsun da varsın boş masada bir pasta üfleyelim..

22 Aralık 2011 Perşembe

yedi... altı....

diloşun günlüğünden....
23.7.2010
bugün ayben ve şukran teyzenle gittik seni görmeye.. doktorun yanına çıkarken " erkek işte, hepiniz göreceksiniz" dedim.. :)) ama yanılmışım minişim.. sen kızmışsın.. hem de en güzelinden.. resimde bunu ispatı..
üzüldüğümü sanma sakın.. senin erkek olduğunu düşünmeme sebep sana hamile olduğumu bilmeden gördüğüm rüyaydı.. koç kurban etmiştim rüyamda.. sabah ayben teyzene sorduğumda erkek çocuk demek dedi.. hep ayben teyzenin yüzünden.. :)) eve gelirken babannene verdim haberi.. çok sevindi.. o hep kız istiyordu zaten 3 erkek çocuğu olunca..
doktor bunun bacakları çok uzun manken olacak annesi dedi.. :)) kızım.. benim kara kızım mı olacaksın sen şimdi.. ayyyy çok güzel ya... tokalar, elbiseler... şeker pembesi bir hayat.. :)
hepimiz çok mutluyuz annecim.. gelişini sabırsızlıkla bekliyoruz..
allahım çok şükür sana..


dün diloş oldukça huysuzdu.. bilgisayarın başına oturamadım.. o yüzden bugüm iki günü birden atladık..
diloşun elbiseleri, ayakkabıları tamam.. kürdan süslerimiz, asma süslerimiz bir kaç eksik dışında tamam.. kendime hala bi elbise beğenmiş değilim.. amaaaaannnnn giyer kotumu çıkarım olmadı.. o gün kızımın günü nasılda.. ben misafir oyuncu.. :))

20 Aralık 2011 Salı

8888888888


diloşun günlüğünden...
26.06.2010
bugün yine seni gördük bebeğim.. iyice büyümüşsün artık.. ellerin ayakların tomurcuk olmuş çiçeğim benim.... çok sevimliydin..
kalp atışını her duyduğumda kalbimin hemen yanında atıyormuş gibi hissediyorum.. içim gidiyor.. bir an önce gel istiyorum koynuma.. ikili test için kan verdim.. ense kalınlığın normal.. inşallah herşey yolundadır kuzuşum..sağlıkla gel inşallah.. cinsiyetin hakkında konuşmak için erkenmiş.. ama kemik yapın kıza benziyormuş.. ben biliyorum..erkeksin.. ismin bile hazır.. ömer kaan.. nasıl ama...  :)) kuzum benim.. aşkım...



28.06.2010
bugün test sonucunu aldık tatlışım.. çok şükür.. gayet güzel çıktı sonuçlar.. hep böyle gitsin inşallah..
neyi merak ediyorum biliyor musun? seni görmeden bile bu kadar çok severken yanımdayken naparım bilmiyorum.. güzel oğluşum benim..


dün akşam yine sabahladık.. dilanın ateşi 38.6 yı gördü.. istemeyerekte olsa şurubunu vermek zorunda kaldım.. bugün biraz daha iyi gibi.. banyomuzu yaptık, sütümüzü içtik..rahatladık.. ama uyumuyoruz.. şu an sandalyeye tutunmuş yazımı sabote etmeye çalışıyor.. :))

19 Aralık 2011 Pazartesi

dokuzzzzz..

diloşun günlüğünden..
06.05.2010
şu an minübüsteyim bebeğim.. seni ilk defa göreceğim için çok heyecanlıyım.. çok ta korkuyorum.. ya yoksan.. ya tutunamamışsan.. internetten bir sürü şey okudum.. yok dış gebelik.. yok kimyasal gebelik.. bir kadın doktorunun asistanı olacak kadar çok bilgim var.. hastaneye varmamıza 5 dk. kaldı.. randevuya ise 35.. acaba çok rica etsem beni öne alamazlar mı? bildiğim bütün duaları okudum.. ağladım.. ağladım.. okudum.. allahım ne olur orda olsun.. içimde olsun diye..
saat 18.35 sıramı bekliyorum.. numan beyle selamlaştık.. daha önce de gelmiştim bir kere.. tanır gibi baktı yüzüme.. belki alır erkenden.. ay inşallah..
baban aradı ne oldu girdin mi diye.. ölüyor heyecandan.. yediyi çeyrek geçe oradayım.. oyalan biraz..diyor.. oyalanmak mı? küfür et bana daha iyi.. saniye bekleyesim yok..
beni çağırıyorlar.. :))
saat 19.20.. seni gördüm annecim.. oradaydın.. içimde.. benim içimde.. baban arıyor.. :) 5 dk.ya burdaymış.. biraz üzüldü seni göremediği için.. ama daha çok görcez değil mi?
allahıma binlerce şükürler olsun.. allah kokunu duymayı da nasip etsin inşallah..

kara kuzumun ilk resmi..

bu arada kuzuşum hasta oldu.. sümüklerimiz akıyor çok fena.. ateşimiz de az önce 37.8 di.. ilaç kullanmamakta ısrarcıyım yine de.. tavuk suyuna çorba, bol limonlusundan.. üstüne 2 tane mandalina.. hadi bakalım.. iyi gelsin inşallah..

18 Aralık 2011 Pazar

geri sayım başlasın..onnnnnn.....

evet bugün itibariyle doğum günümüze 10 gün kaldı.. rüya gibi herşey sanki..
1.partimizin elbisesi hazır... tokamız da.. ayakkabımız ve çorabımız alınacak..
2.partimizin badisi süslenecek.. eteğimiz dikilecek.. tokamız yapılacak..
menüler hemen hemen belirlendi.. 2 pastamızda şekil itibariyle tamam.. uygulama nasıl olacak hep beraber göreceğiz :))
süslemelerin nasıl olacağı belirlendi.. ama henüz yapılmadı..
kötü haber biraz burnumuz akıyor..inşallah doğum gününe bişiyciğimiz kalmaz..

son 10 günde diloşun günlüğünden bir kaç sayfa paylaşmak istiyorum sizinle..

diloşun günlüğünden...
24 nisan 2010
" bugün 24 nisan.. hayatımın en önemli, en heyecanlı günü..
saat sabahın yedisi.. baban uyuyor yanımda hala.. sessizce kalkıyorum yataktan.. bel ağrım devam ediyor.. hamilesin sen diyorlar.. yok diyorum ya.. değilimdir.. ama içim içimi yiyor.. 8i zor ettim... giyindim... sessizce çektim kapıyı, çıktım.. neredeyse koşarak gittim durağa.. minibüste bir sürü hayaller kurdum bizimle ilgili.. sen ben ve baban... 8.30 mehmet ali paşa polikiliğindeyim.. danışmaya hamilelik için test yaptırmak istiyorum dedim.. " gününüz mü geçti" dedi.. "yoo... sadece yaptırmak istiyorum.. belirtiler var.. " peki diyor kız.. sorgularcasına yüzüme bakıyor :)) ellerim, dizlerim titriyor.. kan veriyorum.. hiç acımıyor.. içimde geçmiyor :)) bu sefer iğneden değil stresten bayılıcam galiba.."ne zaman alırım sonucu" "2 saat içinde hazır olur.. siz telefon numaranızı verin.. biz çıkınca ararız sizi.. "  ayben teyzenin dükkanında alıyorum soluğu.. şaşırıyorlar tabi beni görünce.. en çok onlar seviniyor test yaptırmama.. zaman geçmek bilmiyor..
ben hala göremiyorum burda ikinci çizgiyi..

saat 10 gibi mihriban teyzen " hadi idrar testi yapalım" diyor.. "yok" diyorum " çıkmaz ki daha.." zor bela ikna ediyorlar.. ayben teyzen gidip alıyor testleri.. yapıyorum.. tek çizgi.. ama onlar ikinci çizgiyi görüyorlar.. uçuyorlar havada.. yok diyorum çizgi falan.. zaman geçsin diye ayben teyzen saçlarıma maşa yapıyor.. makyaj falan.. sana hazırlıyor beni.. saat 11.30 telefonum çalıyor.. açamıyorum.. ayben teyzene veriyorum.. "sonuç hazır.. " nasıl yani.. bayılıcam.. zor tutuyorum kendimi..  bir zarf veriyorlar danışmadan.. açıyorum.. bişiy anlamıyorum.. tanıdık bir görevli içerde.. "ne diyor bu şimdi" diyorum.. "sonuç 39.. hamilesin" diyor.. tepkisizim.. ne dicem ki ben şimdi.. ne yapcam.. hamileyim.. ağzıma bile bi tuhaf geliyor.. suratımda bir gülümseme.. deli gibi.. aybenle birbirimize bakıyoruz.. oda şaşkın.. mucize bu.. benim mucizem.. babanı arıyorum.. "nerdesin sen" diye açıyor telefonu.. " aşkım ben hamileyim.. hamileyim.. "diyorum.. sessizlik.. mutlu bir sessizlik..eminim oda benim gibi boğazına yerleşen o boğumu açmaya çalışıyor yutkunarak.. "bekle hemen geliyorum oraya".. yarım saat sonra baban yanımızda.. sarılıyoruz.. mutluluk.. umut.. heyecan.. şükür.. hepsi bir arada.. çığlık atmak istiyorum mutluluktan.. tepinmek.. ama yok.. sana zarar veririm sonra.. taksiyle evimize dönüyoruz.. üçümüzün evine.. :))
bugün 24 nisan.. neşe doluyor insan...


28 nisan burda artık iyice belirgin.. :)

8 Aralık 2011 Perşembe

beş dakkada değişir işler...


bu akşam iş çıkışı yine binbir zorlukla yolun karşısına geçip minübüse ulaştım.. bindiğim yer carrefour un karşısı.. durak var.. ama bir ışık, bir geçit, bir işaret yok.. arabaların bitmesini yada en azından azalmasını beklemek zorundasın.. tam türkiyelik işler yani.. tıklım tıklım bi araba.. yağmurda yağdığından iyice doluşmuş insanlar.. amcamda doldurmuşta doldurmuş.. sinirli sinirli dikiliyorum ayakta...

2 dk geçmeden bir trafik yoğunluğu oldu.. maalesef yan yolda bir araç iki yayaya çarpmış birini bırakmış diğerini sürüklemiş.. insanlar doluşmuş başlarına.. o yolda kaza olmaması mucize zaten.. çok ağır değilmiş durumları neyse ki..(eve gelince netten öğrendim..) herkes kendi arasında konuşmaya başladı şöyledir böyledir diye.. yüzler asıldı..

o sırada tepesinde dikildiğim 15-16 yaşlarında bir genç telefonla konuşuyordu.. olayı anlattı üzgün bi sesle.. sonra kapattı.. 2 dakika geçmeden cebinden bir iddia kuponu çıkardı.. telden nete girdi ve maç sonuçlarına bakmaya başladı.. unuttu gitti az önce ki olayı..

hemen önünde 3 kişilik çekirdek bir aile.. baba ayakta.. ana kız oturuyor.. saç traşından belli.. adam asker.. eşiyle muhabbet ediyorlar.. kız henüz paketindeki bebeğiyle oynuyor.. o sıra bi adam düğmeye bastı.. arka kapıya giderken babadan izin istedi.. önden mi geçsin, arkadan mı..bir karambol oldu.. adam indi.. 4-5 yaşlarında olan küçük kız babasına " baba bence sen birikim yapıp ev alacağına önce bir toyoto al" dedi..allahım.. nasıl şeker bi yüz ifadesi ama.. bilmiş bilmiş.. tam yemelik..

duraktan eve gelirken hep bunlar aklımda.. kazaya üzülüp kıza gülümsüyorum.. gülmekle ağlamak kardeşmiş derler ya... gerçekten öyle.. çocuklar olmasa çekilmez bu dünya..

apartmandan içeri girince böyle bir uçasım geliyor kızıma.. kapı açılınca o yüzündeki kocaman gülümseme varya ne kazayı getiriyor aklıma ne de o minik kızı.. bütün ruhumu teslim ediyorum o güzelliğe..

hayırlı cumalar..

7 Aralık 2011 Çarşamba

deyimsel olaylar..


başlığı uzun süre düşündüm.. aslında b.kunda boncuk bulmak daha uygun olacak galiba :)) anlatayım efenim..
geçen akşam diloşla işten geldikten sonra kısa bir şekerleme yaptık.. çalan zil ile uyanıp kapıyı açmaya gittik minik adımlarla.. biz babasıyla hoşbeş ederken içerden kemirme sesi geliyordu.. allah dedim bu yine bişiyi yemeğe çalışıyor.. bi gittik tokam elinde.. daha doğrusu ağzında.. veeeee saçaklarında bulunan boncuklardan iki tane eksik.. e nerde.. bakındık etrafa kopartıp atmış olabilir mi diye.. ı ı .. yok.. yok.. tabi bu arada olan suçsuz tokama oldu.. çöp kutusunda buldu kendini.. yazık.. pekte severdim..  neyse.. sabah bakıcıya tembihledik.. iki pembe boncuk kayıp.. muhtelemelen yuttu.. takibe alınsın... akşam eve gelince güzel haberi aldık.. ardı sıra çıkmışlar.. pempik pembik.. :)) e böylece "b.kunda boncuk mu buldunuz" sorusuna verilecek cevabımız hazır "evet bulduk"

3 Aralık 2011 Cumartesi

sakar anne..


eve saat  9 da gelirsen,
koca pizza söyleyelim dediğinde aman masraf olmasın şimdi ben tavuk pilav yapıveririm hemen dersen,
aklın kızında mutfağa gidip hemencik pişsin diye 2 elle 4 iş birden yaparsaaaan
böyle çıplak elle kızgın tavayı gövdesinden kavrayıp elini cazzz diye yakarsın..
hemide 1 değil 2 değil 4 parmağını birden..
avucuyla beraber.. hemi de sağ elini..
birde halı yanmasın diye kalebodura kadar taşıdım ya..
allahım sen daha kendine dikkat edemeyen bir kadına çocuk bakmayı layık gördün ya sana ne kadar şükretsem az..
dilber ay' la aneztezi albümüne balıklama dalıyorum ve gidiyorum...

ana 11 aylık olmuşuz biz..


10.ay pek bir çabuk geçti sanki.. ben hiçbir şey anlamadım.. bayramdı, cenazeydi, gündü bir rüzgarla son bulmuş.. bizim için biraz üzücü, senin için de epey yorucu bir zaman dilimiydi..
evett hadi bakalım.. 10.ay kayıtlarımıza başlayalım..
- 5 kasım.. ilk uzun otobüs yolculuğunu yaptın.. tam 5+1.5 saat.. ilk defa babanın köyünü gittin.. 4 gün sürmesi planlanan bu ziyaret biraz can sıkıcı nedenlerle 1 günde son buldu.. ne gidiş ne de dönüş yolunda hiç bir problem çıkarmayarak otobüslerin en uslu meleği seçildin..
- 6 kasım.. ilk defa bir hayvanla canlı canlı temas kurdun.. neler hissettiğin gözlerindeki endişe ve "noluyoruz abi ya.. indirin beni bu tüylü şeyin üstünden" bakışın fotoğraf kareleriyle belgelendi :))
- 9 kasım.. ilk defa fena bir şekilde cırcır oldun.. öyle böyle değil ama çok fena.. en son giydirecek bir şey bulamadığımı hatırlıyorum sana dolabında.. tam 4 gün boyunca geçmesini bekledik.. baktık geçmiyo dr amcayı aradık.. "diştendir" dedi bir çırpıda.. anladık ki bu doktordan bize hayır yok ayşe doktorunla tanışmaya gittik.. gayet iyi ilgilendi senle..kaka tahlili istedi.. tam 4 saat yapmanı bekledik.. artık pes edip eve geldik.. 10 dk sonra dere tepe düz gittin.. :)) hakan amcanla baban örneği hastaneye götürdüler koşaraktan.. sonuç.. temiz.. :)) boşuna beklemiş yani.. 2 gün sonra düzeliverdin.. ama nanaklar gitti maalesef..
- 13 kasım.. boy 74 cm kilo 9.800gr .. 8.ay kontrolünden sonra 3cm uzayıp sadece 400 gr almıştım.. çok az değilmi dedim ayşe teyzene.. "yok gayet oranlı.. manken olacak bu kız" dedi.. hadi bakalım..
- 14 kasım.. ilk defa bir akşam seni komşuya bıraktım.. geçerli sebeplerim vardı.. ama ne bileyim işte.. içimde suçluluk duygusuna engel olamadım yine de..
- 17 kasım.. ilk defa kanepenin kenarında eğilip kalkıp babaya ceeee yaptın.. şimdiye kadar ilk anlamını bilerek söylediğin kelime bu " ceeeeeee"" :))
- 19 kasım.. ilk defa darbeye bağlı burun kanaması.. akşam sana küçük gelen pantalonunu değiştirmek için ncitye gittim iş çıkışı.. dönüşte şebnem teyzenle telde konuşuyorduk.. zili çaldım..baban telaşla kapıyı açtı.. kucağında sen, elinde mendil ve mendilde kan.. allahım ölüyorum sandım.. noldu diyorum "sen nerde kaldında.. çocuk düştü de.. niye geç kaldın da.." ay bir söylenme bir söylenme.. ama ne olduğunu bi türlü anlatmıyor.. ama benim anladığım şu ki babiş tv izlerken sen muhtemelen pc masasının civarında dolanıyordun ve sandalyeye burnunu çarptın.. baban burnunun kanadığını görünce direk devrim teyzenlere inmiş.. titriyormuş korkudan.. ben geldiğimde gördüğüm sakinleşmiş haliymiş :)) ama gerçekten komikti.. allah beterinden saklasın seni kuzum..
- 28 kasım.. ilk defa kanepede tuturken ellerini bırakıp tam dört adım attınn.. allahım çok heyecanlı bir andıı.. çok şükür allahıma..


- artık köpeğine iyice alıştın.. canın sıkıldığında elini, ayağını, burnunu sıkıp beğendin şarkıyı bulup olduğun yerde zıplıyorsun.. ellerinle şapşap yapıyorsun.. he he annen napıyor bu arada.. seni yememek için dişlerini sıkıyor..
- şekilli kutunun içine silindir ve küpleri sokabilmeyi beceriyorsun.. yaptıktan sonra da kendini alkışlıyorsun.. :)) çok şekersin annem.. yıldız ve üçgene var biraz.. yalnız ayben teyzen gibi pek bi hırslı olucan galiba.. yapayınca sinirlenip atıyorsun elinden.. sonra da ağlıyorsun :))
- anneyi babadan kıskanmalara tam gaz devam.. baban yanımda olunca gelip önce kolumu ısırıyor sonra da ayağınla babanı ittiriyorsun.. geçen akşam aynı şeyi devrim teyzene de yaptın.. önce kolunu ısırıp sonra yağız abini ittirdin.. kıskanç tavuğum benim..
sen böyle büyürken annen napıyor biliyormusun.. yaklaşık bir aydır aklında sürekli doğum günün.. ne giyeceksin.. neler pişecek.. nasıl süslenecek.. gelen misafirlere hediye olarak ne verilecek.. offf offf. pek bir telaşlı.. bir an önce gelsin şu günde ne olacaksa olsun..

bu arada bugün bizim damadın doğum günü.. allahım ömrünü uzun, sağlıklı ve güzel eylesin inşallah.. amin..

ama çok yakışıklı dimi.. tü tü maşallah..

bizi okuyan bütün sevenlerimize güzel ve huzurlu bir hafta sonu dileriz..

1 Aralık 2011 Perşembe

tariflerim var hanıııımmm..

pazar günkü şu meşhur günümden kareler.. resimlerin kusuruna bakmayın.. saat 24 ten sonra yapılınca görüntüleri pek güzel olmadı.. bunların yanında peynirli poğaça ve nohutlu tabulede vardı.. ama resim çekmeye fırsatım bulamadım..



çoğunuzun bildiği etimekli patlıcan salatası.. tarif her zamanki gibi portakal ağacından.. gerçekten nefisti..

alt komşumun meşhur buzluk böreği.. yarım kilo az yağlı kıymayı, rende soğan, minik minik doğranmış kırmızı biber, tuz ve karabiber ile kavurdum.. 5 ad yufkayı sigara böreği gibi üçgenlere böldüm..bir parçayı aldım üzerine süt ve yoğurttan yaptığım karışımı sürdüm.. bir parça daha üzerine koyup bir miktar kıymalı harçtan koydum geniş kenarına.. paçanga böreği gibi sardım.. bir tepsiye dizip buzluğa attım.. eğer iki sıra oluyorsa aralarına mutlaka streç sermek lazım.. yoksa yapışıyorlar.. misafirlerin gelmesine yakın buzluktan çıkardım.. hiç bekletmeden musluğun altında suya tutup biraz sallayıp galeta ununa buladım.. sonra doğru fırına.. inanılmaz bir lezzet.. mutlaka tavsiye ederim..


bu da 1.kattaki komşumun çok sevdiğimiz tarifi.. 200 gr fındığı iri parçalar halinde borcama yaydım.. 4-5 ad petibör bisküviyi elimle kırarak üzerine serpiştirdim.. 1 lt süt,1 su bardağı şeker, 1 su bardağı un ve 1pk. dr outker sakızlı vanilini muhallebi kıvamında pişirdim.. fındıkların üzerine boca edip soğumasını bekledim.. 1 pk krem şantiyi üzerindeki tarife göre hazırladım ve oda ısısındaki muhallebinin üzerine döktüm.. en üsttekiler çikolata rendesi..
portakallı havuçlu kek.. yine portakal ağacından.. nefiss bi tarif.. mis gibi portakal kokuyor.. üzerinde ki sos dr outker bitter çikolatalı sos.. pek bi hazırcıyım ben ya..:))


bilin bakalım bu tabak kime gidiyor..


benim küçük prensesime..

hayırlı cumalar olsun..