el emeği göz nuru..

hediye söz konusu olunca çok titizlenirim ben.. 

ona özel olsun, bakınca beni hatırlasın..

olursa el emeği olsun.

öyle çok becerikli bir hatun olduğum söylenemez..

ama yine de seviyorum keçeyle bişiyler yapmayı..

bu şirin filler canımın içi tanemime doğum günü hediyesi olarak hazırlandı..

etek hastası olduğu için de özellikle tütü giydirildi..

inşallah gördüğünde onu gülümsetebilmişimdir..

filin gerçek görünümü bu.

:) :)

evet benim yaptığımın bununla bir ilgisi yok..

ama olsun...

gönlüm bunu sevse de elimin yettiği bu kadar..  

sevgiler..

evet ağlamak güzeldir ama bu kadarı da fazla..

bu ara ağla ağla gözyaşını bitiremedi bizim cadı.. öyle böyle değil ama vara yoka ağlıyor..

- annneeee ben suyumu istiyorumm su verermisin bana ühüüüü..

- e al kızım orada, masanın üstünde..

- ama ben alamıyoruuuuummm kiiii

- nedennn ? ?

- alamıyorum işte sen veerrr ühüüü

domino oynuyoruz gayet neşeli..

- hımmm kazanan bebek kazansın.. neyde benim yeni bebeğim annee

- bilmiyorum kızım, nereye bıraktın

- amaa bendeee bilmiyorum kiiiiii, kaybolduuuu, bulllll anneeee vütfennnn ühüüüü

- hadi kızım banyoya

- ama ben ayşeyle yıkancaaaammm

- tamam git al ayşeni

- ama ayşenin lekelerimi çıkmıyor kiiii, ben kalemle çizdim onları, çıkmıyor şimdi ühüüüüü

- ama annecim ben sana söylemiştim..

- ama ben çizdim.. yaramaz kızım ben artık ühüüüüü

- ???

yeteneksiniz de bale yapan kızı izliyor

- ama ben böyle yapamıyorum kii

- annecim 4 yaşına gidince sen de gidiceksin baleye.. o zaman yapabileceksin..

- ama ben daha küçüğüm kii, babam kadar mı olucam.. böyle şişman olunca mı gidicem..

- kızım baban şişman mı??

- anneee babam bu akşam gelmicek mi, sabah mı gelecek ühüüüüüü

ya varya artık sabır limitimi doldurdum.. saat 18.30 la 21.30 arasında kalan o kısacık zaman diliminde o kadar çok ağlıyor ki bazen sebebini kendi unutuyor..

- kızım niye ağlıyorsun şimdi

- ağlıyorum işte

- ama niye

- ama ben eymeni özledimmm

- ??

düşünüyorum düşünüyorum çıkamıyorum işin içinden.. işten gelince tüm vaktim onun.. elimden geldiğince iyi zaman geçirmeye çalışıyoruz hem ben, hem de babası... var bi gariplik ama hayır olsun inşallah..

bu arada cuma günü biz de karnemizi aldık.. akşam bize gösterirken çok heyecanlıydı.. 

- bak anne hep gülen yüz var gördünüz mü?

ah ah o gülen yüzler hayatından hiç eksik olmasın annecim..

istenmeyen misafir..

çok şükür hastalık bu kış bize uğramadı dedim..

bağıra bağıra çağırdım kendilerini resmen..

iki gecedir yanıyor kuzum..

2 şurup arası 3 saate düştü dün gece.. 

iştah desen bitti gitti..

sabah ateşini düşürdüm terini bile atmadan giydirip kreşe bıraktım..

elim kolum bağlı..

nefret ediyorum..

allah beterinden korusun tabi ama böylesi de fena ya..

çalışan annenin en büyük derdi..

içine kaya gibi oturuyor resmen..

aklımda, kalbimde, ruhumda, duamda yanında..

çabucak iyileş annecim..

nedenmiş annecimmm

son zamanlarin meshur sorusu. . sürekli dilinde..

- neden bu sandalyeye oturacak misim..

- neden yemek yicek misim

- neden okula gidecek misim..

geçen akşam kreşten aldık bunu eve gidiyoruz..

- annecim sakız çiğneyebilir miyim

- hayır dilacım

- anne sakız çiğnicem ben..

- hayır dila aç karnına sakız çiğneyemezsin..

- nedenmiş annecim

- işte ben öyle diyorum çünkü, öyle olacak..

- ben de sana sakız çiğnicem diyorum annee

- bana bak sıpaaa..

dün akşam ..

- hadi dilacım uyku vakti geldi artık, kapa gözlerini..

- neden gözlerimi kapatacak mışım

- annecim bak saat ona geliyor, uyuman lazım, yarın okul var, erken kalkıcaz..

- neden erken kalkacak mışım..

- e okula gideceksin..

- neden okula gidecek mişim annecim..

- dilaaa yat çabuk yerine..

:) 

her gün böyle 4-5 paragraflık konuşma geçiyor aramızda mutlaka..

bir blogta okumuştum, hatırlamıyorum ismini..

ardanın annesi son yazısında anlatmış.. 

çocuklarda bitmeyen sorular diye..

sırası şöyleydi..

- mu ne anniiii ?

- neden ?

- nasıl ?

- ne zaman ?

mu neyi anlattık biraz biraz..

nedenle epey uğraşıcaz sanırım

:)

iyi haftalar..

minik ellerden..

bu şahane takvim kızımın yılbaşı hediyesi..

fikir okulumuzun sahibi Özge hanıma ait..

aslında genel hatlarıyla çizimi de kendisi yapmış..

50 öğrenciye 12 şer sayfalık takvim hazırlamak epeyce yormuş tabi..

ama sonuç onuda en az bizim kadar mutlu etmiş..

bütün boyama ve süsleme işleri bizim bıdıklara ait..

özel günler de unutulmayarak inanılmaz bir incelik gösterilmiş..

her çocuk kendi seçmiş kullanacağı rengi..

şu çocukların tatlılığına bakarmısınız.. :) bayıldım ben buna..

anneler günü..

babalar günü.. 

her resim bence bir sanat eseri :)

öyle güzel bir emek var ki..

her ayın öne çıkan olayları resimlendirilmiş..

şunun güzelliğine bakarmısınız..

ömür boyu saklanacak, tam hatıra kutuluk bir hediye..

kızımın böyle güzel düşüncelerle bezenmiş, böyle yaratıcı insanların yanında büyümesi o kadar güzel ki..

hep böyle kurumlarla, insanlarla karşılaştırsın allahım inşallah..

sevgiler..

kuzumun doğum günü

 13 gün geçmiş 3 yaşına gireli.. ben fotoları ancak paylaşabiliyorum..:(

önce kreşte yaptık partimizi..dila inanılmaz mutlu oldu..

  ben ilk doğum günüymüş gibi heyecanlandım..

onu kreşte arkadaşlarının yanında izlemek ayrı bir keyifti...  

sonraki gün parti sırası evdeydi..

bu şahane pastayı zeyno butik kurabiye yaptı.. 

sadece 2 gün önce sipariş vermeme rağmen şahane bir pasta ortaya çıkardı..

doğum günü yazısının dizaynı, kesimi bana yapıştırması babamıza ait..

bu sefer onu da baya bir çalıştırdım.. :)

yuvarlaklardan bir mini kafası çizdim.. siyah zemin düz eva.. fiyonku ve yazılar simli yapışkanlı eva..

güzel bişiy oldu bitince :)

mamaların hepsi teyzelerinin elinden.. 

:)

hepsi evlerinde yapıp getirdiler..

salataları da gelince kendileri yaptılar..

pek bir güzel oldu böylesi sanki.. 

tam tembel işi :)

çocuklar bol bol resim çekildi..  

zaten en şahane kareler bunlar..

bu ponponları yeğenimle sabahın beşinde hazırladık.. 

8 pelur kağıdı üstüste koyarak yaptık..

link burada.. 

tel yerine ip kullandık.. :)

dilanın badisi ve iki tacının yapımı bana ait :) 

kreş partisinde taktığı klasik mini mouse tacı..

keçeden dört yuvarlak kesip 2sini bir arada diktim.. içine elyaf doldurup taca monte ettim..

ortaya da pembe kurdeladan bir fiyonk oldu bitti..

evde ki partide taktığı ise şapka üzerine iki kulak.. 

hazır süslü siyah bir şapka aldım.. çiçeğini çıkarıp kulakları ve fiyonku yapıştırdım..

ayrıca doğum günü hatırası olarak dağıttığımız mini mouse buzdolabı çerçevelerimizde var..

ama onların resimlerini çekmeyi unutmuşum.. 

bir ara eklerim..

bu sene de böyle geçti bitti çok şükür..

her partiden sonra ki cümlemi tekrarladım sonunda..

" çok yoruldum a dostlar seneye 3 kişilik bir parti yapıcam"

bakalım ne kadar uyabilecem bu söylediğime :)

iyi haftalar dilerim..

sevgiler..