25 Kasım 2013 Pazartesi

Bunu Blogumda Paylaşabilirim. Hürriyet Benim.



Hürriyet; gündeme dair cesur bir projeyle karşımızda. TBWA\ISTANBUL'un hazırladığı proje kısa zamanda oldukça ses getirdi. Din, dil, ırk, cinsiyet ayırt etmeden bireysel özgürlükleri konu alan projenin amacı Türkiye'nin dört bir yanından insanların hürriyetlerini dile getirmeleri ve seslerini duyurmaları...

Bu proje katılımcıların kendi hürriyetlerini anlatmaları için tasarlandı, katılımcılar videolarını oluştururken ilham versin diye de bir film hazırlandı.

Hürriyet, herkesi kendi hürriyet cümlelerini yazmaya ve hürriyet şarkılarını yaratmaya davet etti. Kullanıcılar içinde kendi fotoğraflarının da olduğu hürriyet filmleri yaratabiliyor ve bu filmleri sosyal medyada dilediğince paylaşabiliyor. Ayrıca seçtikleri mesaj ve fotoğraflarından oluşan bannerı hurriyet.com.tr sayfalarında yayınlanıyor. Kısaca proje tamamıyle interaktif bir proje olarak kurgulandı. www.hurriyetbenim.com üzerinden ilham verici videoyu seyredebilir, kendi video ve bannerınızı yaratabilirsiniz.

"Hürriyet Benim" filmi, daha TV’ye çıkmadan viral olarak sosyal medyada gösterildi ve çok kısa sürede yayılarak; sosyal medyada konuşulmaya ve paylaşılmaya başlandı. Kullanıcıların katkılarıyla yapılan klipleri Twitter'dan #hürriyetbenim hashtag'iyle takip edebilirsiniz.

Ben de kendi videomu oluşturdum ve benim için hürriyetin ne demek olduğunu anlattım. İzlemek için;



Bir boomads advertorial içeriğidir.

22 Kasım 2013 Cuma

ağlama krizi


dün akşam kreşten güle oynaya çıktık.."çok güzel bir gündü anne, yine gelelim noluuurr" nidalarıyla yürüdük arabamızın yanına kadar..
arabaya bindik bir afra bir tafra.. "noldu kızım bi problem mi var..okulda bişiy mi oldu.." " yok bişiy anne.."
iyi peki öyle olsun dedik çok üstüne gitmedik..
eve geldik.. umi zumi takımı başlamış.. ben yemek hazırlayana kadar onu izledi.. yemek yedik.. iştahta bir problemi yok maşallah..
herşey yolunda gibi..
masadan kalktık, biraz kuklalarıyla oynadı..ben bu arada makarna ile resim yapmak için malzemeleri getirdim.. çok sevindi.. yapmaya başladık.. eline yapıştırıcı bulaştığı için bir tur ağladı..masası boyalı diye de ağladı..ama öyle böyle değil.. salya sümük..
"annecim yapmak istemiyorsan, yapmayalım.. ağlamana gerek yok.."


neyse kaldırdık ekipmanları.. hadi resim yapalım dedim.. 
aldık defterimizi.. " sen yap" dedi.. " ne yapayım?" "çiçek yap bana"
çizdim bi çiçek.. hadi sen de yap dedim..ay demez olaydım..
bi başladı ağlamaya..susturamıyorum..
" ben çiçeeek yapamıyorum kiiii, neden yapamıyorum.." bu arada yuvarlak çiziyor yanına yaprağını yapamıyor " bak gördüüün müüüü yapamıyoruuummm işte...""
allahım allahımm şaka gibi.. " kızım bunun için ağlanır mı? sen küçüksün daha, büyüyünce yapacaksın.. hem yapamıyorum diye kestirip atma, uğraş biraz.." yoookkk hiç bir kelime teskin etmiyor sıpayı..
su ter içinde kaldı.. banyo yaptırayım dedim.. ağlarken girdik banyoya ağlarken çıktık.. giyindik ağlıyor, saçını kuruttum ağlıyor.. yok dedim bu böyle olmayacak.. odasına götürdüm.. oturttum yere.. " sen burda biraz sakinleş, susunca yanımıza gel" dedim.. daha bir bağırarak ağladı bir süre.. sonra sustu yanımıza geldi.. allahım surat kıpkırmızı, sümükler akmış.. nasıl tatlı ama.. "annecim sustum ben..seni bir daha üzmücem söz veriyorum" dedi, geldi sarıldı.. "annecim ben sen üzülüyorsun diye üzülüyorum" dedim.. ayyy gene başladı " ama ben çok üzüldüm anne, çiçek çizemedim diye" ay nerden girdim ben bu çiçek olayına bilmem ki.. biraz sarıldıktan sonra uyku olayına çabuk girdi allahtan.. yine bir iki mıkladı ama uyudu..

neden böyle yaptı bilmiyorum, hiç dilanın tarzı değil bu.. okulda mı bişiy oldu, nazar değdi düşünüyorum akşamdan beri..umarım bir daha tekrarlamaz..

siz siz olun çocuğunuza oyun önerisinde bulunurken onun ruh halini çözümlemeyin önce.. yoksa 2 saat boyunca susmayan bir bıdıkla karşı karşıya gelebilirsiniz..

hayırlı cumalar, mutlu hafta sonları..




21 Kasım 2013 Perşembe

el kuklası

el yapımı olunca daha bir severek oynuyor dila..özellikle de kuklalara bayılıyor.. dün akşam yaptık bu el kuklasını.. ateşli ve sümüklü olmasına rağmen yine de çok eğlendi kuzum..
yapımı da oldukça basit..
iki dikdörtgen kutu buluyoruz önce.. ben kalem kutusu kullandım.. bir tarafının kapaklarını yırtıyoruz.. üstüste koyup yırttığımız taraftan bantlıyoruz.. 

 guaj boyayla istediğimiz renge boyuyoruz.. dila eşşek ve pembe köpek istediğinden biz böyle boyadık.. kurumaya bırakıyoruz.. - dila çok sabredemediğinden biz çalışmaya henüz tam kurumadan başladık, o yüzden dalga dalga oldu :) -
kulaklarını, gözlerini yerleştirdikten sonra kuklamız hazır..



sonra gelsin dolu dolu sohbetler..

konuşturmak için elini oynattığından parmak kaslarına da çok faydalı..


dila uyuduktan sonra şefkatle ilmek ilmek buzları eritiyoruz  oluşumu için yaptığım şapkayı ördüm biraz.. 

bir ilmekte ben atıyım derseniz bütün ayrıntılara sevgili atalet  in bloğundan ulaşabilirsiniz.. 

baya hamlamışım yalnız.. kollarım ağrıyor fena..

umut dolu günler dilerim efendim..



20 Kasım 2013 Çarşamba

Çocuğunuza daha fazla zaman ayırmak ister misiniz?

Çamaşır makinesinin bitmesini beklemek, asmak, kurumasını beklemek, hepsini teker teker geri toplamak.. Hiçbirimizin böyle bir zamanı yok. Hele ki sizden ilgi bekleyen, birlikte oyun oynamak isteyen, ödevlerine yardım etmeniz gereken çocuklarınız varsa...


İşte tam da bu yüzden artık Vestel Kurutmalı Çamaşır Makinesi var.

Vestel Kurutmalı Çamaşır Makinesi çamaşırlarınızı kesintisiz yıkayıp kurutuyor, çamaşıra ayırdığınız zaman çocuklarınıza ve size kalıyor.


Vestel Kurutmalı Çamaşır Makinesi’nin en çarpıcı özelliklerinden biri 29 dakika hızlı Yıka & Kurut programı. Bu Türkiye’deki en hızlı yıkama kurutma özelliği. Diyelim ki çocuğunuz sabah kahvaltıda önlüğünü lekeledi. O daha kahvaltısını bitirmeden önlüğü yıkanmış ve kurutulmuş şekilde hazır. Büyük kolaylık!


Çamaşır yıkarken gereğinden fazla deterjan kullanmak alerjiye neden olabilir. Cildi hassas, kolay alerji olan bir çocuğunuz varsa, özellikle dikkat etmeniz gerekir. Vestel Kurutmalı Çamaşır Makinesi bu konuda da yardımcınız oluyor. Yük ve Deterjan Sensörü özelliğini seçip çamaşırlarınızı makineye yerleştirdiğinizde, makine otomatik olarak çamaşır miktarını algılıyor. İdeal yıkama için gerekli program süresi, enerji ve su ihtiyacını ayarlıyor ve gerekli deterjan miktarını öneriyor. Bu fazla deterjan kullanımı engelliyor. Üstelik gereksiz su ve elektrik kullanımını da önleyerek tasarruf yapmanıza yardımcı oluyor.

Vestel Kurutmalı Çamaşır Makinesi’nin birbirinden “akıllı” ve “tasarruflu” özelliklerini ayrıntılı incelemek için tanıtım videosunu izleyebilirsiniz.

Tasarruf demişken, zaten A+++ yıkama performansına sahip olan Vestel Kurutmalı Çamaşır Makinesi’nin ekstra tasarruf sağlayan bir özelliği daha var: EcoTime. Bu özelliği kullandığınızda, makineniz elektriğin ucuz olduğu saatlerde çalışıyor. Bu tasarruf, doğrudan elektrik faturanıza düşüş olarak yansıyor.

Vestel Kurutmalı Çamaşır Makinesi’ni detaylı incelemek, hatta ücretsiz kargo ve montaj fırsatıyla şimdi satın almak isterseniz şu linki ziyaret edebilirsiniz: http://bit.ly/1bTQAuc



Bir bumads advertorial içeriğidir.

16 Kasım 2013 Cumartesi

hain dinazor


dilayı dün akşam yatırdım..bütün  uyku öncesi aksiyonlarını tamamlayıp iyi geceler dedikten sonra içerden bir çığlık..
- anneeeeeeeeeee..anneeeeeeeee
- noldu annecim..
iki göz iki çeşme bir halde..
- ama anne ben burada yalnızım.. ben yalnız uyumak istemiyorum..
- annecim yalnız değilsin ki bak sağ omzunda ve sol omzunda iki melek seni hep koruyor.. üstelik sen beni çağırdığında ben hemen geliyorum..
- ama anne, ben uyumucam yalnız.. seninle uyumak istiyorum..
- annecim sen büyüdün ya olmaz ki.. herkes kendi yatağında yatacak.. zelişini vereyim istersen yanına he..
- hayırrrrrrrrr
- aaa dur bak pokoyonu vereyim hemde yıkadık ya tertemiz oldu..
- tamaaammm
- ben şimdi yalnız değilim diil mi anne baaak pokoyom var, o beni korur..
- tabi annecim, sarıl pokoyoya uyuyun hadi..

aslında bir önce ki akşam da böyle bir patlama yaşanmak üzereyken üstünkörü atlatmıştık.. sanırım bu ani oluşan yalnız uyuma tedirginliği bir önceki sabah bana anlattığı rüyadan kaynaklı..

üstünü giydiriyorum..
- anne sen niye beni bıraktın..
- ne zaman bıraktım kızım..
- hani biz ormana gitmiştik ya.. taş atıyordum ben sonra dinazor geldi kocaman.. benim taşımı aldı.. ben seni çağırdım.. annnneee dedim.. sen beni duymadın ama bende ağladım çok..
- rüya görmüşsündür annem sen..
- ama ben çok korktum, çok ağladım..

bu sabahta anlattı bir tane..
- anne biz beşikte oturuyorduk.. boncuklı biyesik yaptık.. ama koptu, döküldü hepsi yere..
- hıımmmm demek ki iyi bağlayamamışız..
- niye sen bağlayamadın anneee
ah ah rüyanın bile fırçasını yiyoruz iyi mi..

aramıza yeni katılan rüyalar bizim hayatımızda biraz sıkıntı yaratacak galiba..

sevgiler..

13 Kasım 2013 Çarşamba

zamann..


iki resim arasında tam 1 sene var..
ve paha biçilemez bir yığın güzel anı..
yanımda olduğun, yanında olduğum her saniye için 
milyonlarca şükür..

"seni çook seviyorum annecim..biliyor musun?" 
ya ben seni ne çok seviyorum, asıl sen biliyor musun?



11 Kasım 2013 Pazartesi

ilk tiyatro



bu ay meraklı minik dergisinde tema sinema.. dila merakla inceledi dergiyi.. ve tahmin edebileceğiniz üzre yüzlerce soru sordu gördükleri karşısında..
- anne bu ne
- projeksiyon kızım
- o ne.. 
- bu filmi perdeye yansıtıyor..
- hangi perdeye..
..................

- anne bu koltuklar nasıl böyle yaa
- annecim sinemada böyle olur.. açar oturursun..
- ben oturmam, sıkışırım 
:)

gibi gibi bir sürü soru..baktık olacak gibi değil..pazar günü sinemaya gidelim yerinde görsün dedik..cumartesi ev tebriğine gittik bir arkadaşa.. onlarda tiyatroya gideceklermiş.. 35 dakikalık bir oyun.. süre kısa olduğu için daha iyi olur diye düşündük.. buluştuk gittik..dila çok heyecanlandı.. salona girince herşeyi inceledi.. ve yine uçsuz bucaksız sorular.. sonra bir anonss " oyunumuz başlamak üzere" 
- aaaa anne dergideki gibi 
- evet ama orası sinemaydı burası tiyatro..
- tirato mu anne
- evett..

salonda boş sandalye yok.. öylesine dolu..biz en öndeyiz..ışıklar söndü,müzik sesi duyuldu.. dila bi irkildi önce.. sonra heyecanla sahneye baktı..olanları anlamaya çalıştığı yüz ifadesinde belliydi.. her ani seste sıçradı yerinden.. ama sonra kaynağını öğrendikçe rahatladı.. ilk 20 dk çıt yoktu salonda.. arkamızda oturan bıdığın anlatıcının anlattıklarına " eevvveeett" diyerek onay vermesi dışında tabi.. :) sonra yavaş yavaş çocuk mızıldanmaları ve annelerin "tamam bak bitiyor" gibi teskin edici cümleleri başladı..
güzel bir tecrübe oldu bizim için.. dila oldukça keyif aldı.. anlata anlata bitiremedi babasına.. gece uyuturken bile hala dilindeydi.. 
- çok güzel bir oyundu diil mi anne.. çok eğlenceli bi gündü.. tekeşşür ederim..seni çok seviyorum biliyor musun ?

ahhh bir de o sevgiyi gel bir de bana sor sen..

hayırlı haftalar..

7 Kasım 2013 Perşembe

yoğunluk, yorgunluk..ne dersen de.. bahane çok..

yine arayı epey açmışım..ama inanın pert haldeyim..şu kreş işi bizi ailecek çok yoruyor.. sabah 6.30-7.00 arası uyanınca gün içinde ancak şirketteki işleri halledebiliyorum.. hatta bazen onları bile seriyorum.. akşam 18.00 de dilayı alıyoruz eve varmamız bir saati buluyor..yemek yap,ye saat 20.30.. yarım saat oyna, sonra uykuya hazırlık.. dilayı yatırınca şöyle bir uzanayım diyorum, hooppp sızıp kalmışım.. pazar günleri de hafta içindeki pisliği temizlemekle uğraşınca pc başına oturmaya fırsatım  olmuyor.. 


minik prensesim çok mutlu okulunda.. akşamları almaya gittiğimde "annecim çok güzel bir gündü, yine gelelim olur mu" diyor.. böyle olunca da isapetli bir seçim yaptığımı düşünüp rahatlıyorum.. özge öğretmenini çok seviyor.. ama ingilizce öğretmenine bayılıyor.. öğrendiği ingilizce şarkıları bize söyleyip pc de açmamızı istiyor.. anlamayınca da kelime kelime söylüyor " ba ba black sheep anne sen bilmiyor musun bunu" :) hayır bilmiyorum yani nolacak allah allah.. insanın cahilliği böyle de yüze vurulmaz ki..
iki kankası oldu bile.. duru ve ali.. akşamları sürekli anlatıyor...
arkadaşlarını çok seviyor..
ay birde küçümseyip onları anlatması var sormayın..
- anne biliyor musun çanı (çağan) öğretmenim ayağında sallıyor.. o bebek mi?
- anne ben duruyla melise dedim ki siz artık büyüksünüz,çişini tubalete yapın.. çiş tubalete yapılır dimi anne.. pis kız onlar..

daha neler var neler :)


kreşini bu kadar çok sevmesine rağmen yine de arada aklına " nenesi" düşmüyor değil..
cumartesi akşamı bi sohbette
- annecim yarın işe gitmicez,tatil.. yaşasınnn 
- okula gitmicez mi anne nenem mi gelecek 
:(
pazartesi sabah eşim nöbetçi olduğundan minibüsle gittik..yolda yanımızdan anne kız geçti elele..
- baaaak benim de annem var.. hem benim nenem de vaaaarrr... 
çorba yediyorum akşam..
- mmmm anne nenem çok güzel yapmış çorbayı..

kolay değil tabi onun içinde.. 2.5 sene kendi kızı gibi baktı allah razı olsun..benden çok zaman geçirdi.. hala o varmış gibi hissetmesi normal dilanın.. ama böyle yapınca çok üzülüyorum.. onun hayatına müdahale edip benim istediğim gibi yaşamasını sağlıyorum.. onun nasıl istediğini hiç sormuyorum.. :( anne-baba olmak çocuk büyüdükçe daha zor oluyormuş..


artık bebeklikten çıktı..
konuşması, davranışları çok değişti..
geçen maçı izlerken "yuhhhhh" diye bağırınca "anne çabuk bende özür dile.. ben öyle diyormuyum" diye çıkıştı..
masada otururken ayaklarımı popomun altına aldım diye de fırça yedim..
" anne düzgün oturur musun lütfen.. bak böyle oturacaksın.."
şeker ötesi bişiy anlayacağınız..

dışarda yağmur...
kupamda adaçayı... 
kulağımda rumeli türküleri....
pek bi keyifli...

mutlu, huzurlu günler dilerim efenim..