pamuk eller kurabiyeye..

hep oyun oyun arada da mutfağa girmek lazım değil mi?

anne kurabiye hamurunu yoğurur.. yuvarlar.. tepsiye koyar..

kızı tabağa koyulan bonibonları iki ağıza bir kurabiyeye şeklinde özenle yerleştirir..

pişmesi zor beklenen kurabiyeler afiyetle mideye indirilir..

not: kurabiye dediğime bakmayın sanki bisküvi formundaydılar :)

annem üflicemm..

yeni bir hafta, yeni bir aktivite..

çok sevdim ben bu işi.. 

dilanın kolumuzdan tutup, odasına götürüp, oyun dolabına boş boş bakmasına fırsat vermeden,

biz ona sunuyoruz eğlenceyi..

bu oyuna dila bayıldı..

hatta yapamayan babasına bile söylendi..

"kayenin içine babaaaamm""

oyunu aşırdığım yer tabi ki durunun annesi .. 

dilanın büyüme aşamasında etin ve de sütünden yararlanmayı düşünüyorum kendisinin..

:)

yerde ki kare 1.5 luk maskeleme bandından yapıldı..

kırtasiyecilerde, hırdavat ve yapı marketlerde kolaylıkla bulabilirsiniz..

pompon geçen seferki oyunda da kullandığımız 1 cm.lik olanlardan..

pipette körüklü klasik olandan..

dila pipeti üflemekte başlarda zorlandı.. 

hala da öyle çok ii olduğu söylenemez.. 

zira arkasından paspas yapsak suya ihtiyaç duymayız..

o denli tükürüklü..

:)

su gibi geçip giden bir hafta diliyorum..

sevgiler..

büyüdük mü ne..

 susmak bilmeyen bir bıdığım var artık..

her söze sözü var hemde sahicisinden..

öyle gevelemeden..

geçen akşam onu mıncıklayarak seven dayısına

" giiittt başımmmm "

diyecek kadar uzadı dili..

akşam eve geldiğimde..

" nenem çok güzel pattisss yaptıı annemm.. "

diyecek kadar tatlı oldu..

uyutmaya çalışırken..

" annemm kiğpik çok güzel..

burnn çok güzel...

gözz çok güzel.."

diyecek kadar da yağcı..

büyüdük mü ne ?

ponponlarla renkler, sayılar..

hep bloglarda görüp özenmeme rağmen çokta vakit ayırdığımız söylenemez böyle aktivitelere..

daha çok kitap okumak, müzik dinlemekle geçiyoruz akşamları..

bazen topla oynuyoruz, bazen de balonla.. 

işten ikimizde yorgun geliyoruz zaten.. elimiz kolumuz kalkmıyor.. 

eee o da çocuk tabi.. sabahtan akşama bizi bekliyor oynamak için..

geçen akşam eşimle konuşurken bu boşa geçen zamanı bir şekilde değerlendirelim diye düşündük..

ve her akşam bir aktivite başlığı altında topladım bütün oyunları :)

işte ilk oyunumuz..

köpük tabakların içine farklı renklerde elişi kağıtların katlayıp koydum.. 

kırmızı kalmamış, keçe iliştirdim o tabağada..

karışık renkli minik ponponlar almıştım, hepsini tabağa boşalttım..

sonra birer birer alıp renkleri eşleştirdik.. 

10 dk sonra sıkılır gibi oldu bu sefer de tabaklarda ki ponponları saydık..

en fazla yarım saat oynamıştır..

sonra ponponları burnunun üstüne tutup 

- annem paloça oldum dedi..

yanağına sürüp

- annem çok güzel yumuşak dedi..

:)

e eğitim de bir yere kadar dimi, eğlenmekte lazım..

bakalım var bir kaç eğlenceli oyun daha..

önümüzde ki günlerde paylaşırım inşallah..

sevgiler..

kış vakti sıkıntısı..

sevmiyorum arkadaş ben bu kışları.. hele dila büyüdükçe daha da gıcık oluyorum.. park yok..sokakta koşturmak yok.. bir çocuk sesi yok.. yüzü yok.. karanlık ve sıkıcı...

burası istanbul değil ki avmlerde şöyle geregeniş oyun parkları olsun.. bi ncitymiz var allahtan.. geçen sene çıkan yangından sonra yapılan yeni düzenlemeyle üst katta güzel bir eğlence merkezi yaptılar.. tamam.. istanbuldakilerin yanında dar sokoktaki oyun parkı gibi kalır ama netcen.. hiç yoktan iyidir..

bir top havuzu, iki büyük top, üç zıpzıptan ibaret.. ama dila çok eğleniyor.. yaşı küçük olduğundan kalabalık olunca kenardan kenardan kaçıyor :) 

genelde topları alıp kayaktan aşağı bırakıyor.. kay kızım diyorum.. korkuyorum diyor.. halbuki çok sever kaydırağı.. unuttu mu ne? ahh görevli beni bi içeri alsa salıvericem onu ama izin vermiyor ki.. kapıda öyle dikiliyor.. sanki kaçırcam çocuğumu..

böyle yerlere gidince dila aç kalıyor maalesef.. fast food dan hoşlanmıyor hanfendi.. ağzına koymuyor.. ızgara köfteymiş, hamburgermiş ı ı.. yemiyor anacım.. bizim ki tencereci.. ver önüne zeytinyağlı pırasayı, ıspanağı götürüyor... ama böyle ayak üstü yenen yiyecekleri kırk saat çiğniyor.. akşamdan ver ağzına sabah kalktığında kahvaltı yanına katık eder vallahi..

gelsin şu bahar artık... kızımla şöyle yatalım çimenlere..

yemyeşil..

baksananıza kızım bile isyan ediyor artık bu havalara..

tık tık