30 Temmuz 2012 Pazartesi

2012 tatil -part- 4 -foça..

ramazan mı, sıcaklar mı, yoksa tembellik mi yazmamama sebep.. galiba hepsi.. ne kafam çalışıyor cümleleri derlemek için ne elim işliyor.. geçiyorum ekran karşısına okumaya bile üşeniyorum inanın.. umarım geçici bir süreçtir..
tatilin son ayağına geldik.. aslında arada 2 günlük bir aliağa ziyaretimiz de var.. ama orda kuzenin prof makinasını görünce bizimkiyle hiç resim çekmedik :)) dışladık garibi.. e bende resimsiz post sevmiyorum o yüzden orayı atlıyoruz.. resimler gelir gelmez paylaşacağım..


yeni foça'ya perşembe akşamı saat 7 gibi geçtik.. sıcağın altında yaklaşık 1 saat kalacak yer aradık.. geneli eski binalardan oluşmuş birazda bakımsız kalmış bir yerde epey zorlandık aslında.. baktığımız bir kaç pansiyondan sonra morelim iyice bozuldu... sonra bir otel bulduk eli yüzü birazcık düzgün.. ama yine de içime sinmedi.. cocukta olunca daha bir titizleniyor insan..


vatandaşa uzattık mikrofonu.. hep aynı isim çıktı NAZ OTEL.. gittik hemen.. gördüklerimizin yanında saray yavrusu gibi geldi bize.. sahil kenarında minticik bir yer..eski eşyalardan güzel bir konsept yakalanmış.. küçük, şirin bir yerdi.. yerleştik hemen.. 
özellikle dila bayldı.. e karıştırıcak bir sürü şey var ne de olsa..


denizi çok güzel.. ulaşmak için çektiğin çile felaket.. sahilden yüzebileceğin yere kadar yaklaşık beş metre suyun içinde ayağını kesmemek için uğraş vermek gerekiyor.. ama tertemiz bir deniz.. derinde bile dibi görebiliyorsun.. altınoluktan sonra suyu hamam suyu gibi geldi.. dila bile çıkmak istemedi...

öğleden sonraları otelin bahçesinde takıldık biraz.. biz yemek yerken bizim sıpa köpekleri koşturup durdu..


onlarda sevildiklerini anlamış olacak ki diloşun yanından hiç ayrılmadılar..


evde 23 ten aşağı uyumayan kızım orda erkenden huysuzlanmalara başladı.. bir ağlamalar, bağırmalar.. görseniz.. sanki bizim kız değildi.. hele bi dönüş yolculuğumuz var ki.. off off.. onu da sonra anlatırım.. işte bu mızmızlıkların sonunda böyle uyuyakaldı minder üstünde..

birlikte ilk tatilimiz de böyle geçti işte..
çok yorulduk...
çok eğlendik..
çok öğrendik...

arkadaşlar edindik..
sohbetler ettik..
oyunlar oynadık..

yeni yeni şeyler keşfettik.
inceledik..

gözümüzü bir açtık bir kapadık..
zaman yol alıp gitmiş anıları bize bırakıp..

zaman demişken.. 
bugün 30 temmuz..
eşimle tanışmamızın üzerinden 10 yıl evlenmemizin üzerinden de 7 yıl geçti..
özellikle son 1.5 yıl için, dünyanın en güzel varlığı kızım için teşekkür etmek isterim satır arasında..
mutlu yıldönümleri..

22 Temmuz 2012 Pazar

2012 tatil part-2-altınoluk


tatilimizin 2.kısmını berk yakışıklısıyla tanışmaya ayırdık.. eşimin kuzeninin oğlu.. diloştan 3 ay büyük..
bizim sıpa beyykk beykk diye dolanıp durdu peşinde.. o ne kadar usluysa dila o kadar karaketli ve yaramazdı..
gittiğimizin 2.günü..oturuyoruz.. içerden bir ağlama koptu.. koştuk vardık odaya.. dila kanepenin tepesinde berk yerde.. ama nasıl ağlıyor kuzum.
-dila noldu annecim..
bir elinle başını tutarak..
- bili lbık bıjhh beykkk..
tercümesi berkle tokuşmuşlar.. 
pamuğumun gözü morardı 1 saate..


altınoluğun havası çok temizdir..bilen bilir... bu gidişimizde daha bir sıcak geldi bana.. suyu da her zamanki gibi buz gibiydi.. dila pek hoşlanmadı bundan..bu kadar yaklaştı sadece.. oda kova kürek aşkına..


efendim eskişehir de görüp, kendi elleriyle seçtiği tankinisi.. gözlüğünü evde unutmuş olsam da pek havalıydık:))

iştahı  bir açıldı pir açıldı.. elinde sürekli bişiyler vardı.. 
meyve, kraker, bisküvi.. 
o ağzı hiç boş durmadı..


2 gün çok çabuk geçti.. ne beyke doyabildik ne de gönüle.. 
daha geniş zamanlarda görüşebiliriz inşallah..

21 Temmuz 2012 Cumartesi

ve nihayet...2012 tatil part-1

tatildi, bavul boşaltmacaydı, alışverişti, ilk iftardı derkeeenn epeyce boşladım burayı..tatil yorgunluğunu atamadan üstüne ramazan rehaveti de çökünce leyla gibi dolanıyorum ortalıklarda..
tatilimiz yorucu ama güzel geçti... sevdiklerimizle bol bol zaman geçirdik.. bu sene 4 partilik bir tatil planlamıştık ki aynen uyduk programa..
ilk balıkesir balya daydık.. diloşumun en eğlendiği bir hafta... bol bol yedi, içti, oynadı, kirlendi.. yeni yeni canlılar keşfetti.. kelime dağarcığına bol bol yeni kelime ekledi..

en çok tavukları sevdi.. cuvcuv diye dolandı peşlerinde.. kendi elleriyle besledi.. yumurtanın tavuktan geldiğini bile öğrendi.. yumurta gördüğünde gıdaklıyor artık :))

hatta dostluğu o kadar ilettiler ki bi ara dila onların yemlerini yiyip kenarda onlar gibi gaga temizlemeye kalktı :)) orman çocuğunun nasıl maymunlar gibi davranabildiğini anladık bu sayede :))

çok rüzgarlı olduğundan dama çıkamayınca kuzu bizi ziyarete geldi.. diloş daha görür görmez meeee lemeye başladı zaten.. :))


ne yazık ki biz gittikten 1 hafta sonra ölmüş hayvancık.. resimlerde kaldı şekerliği...


tatilin 4.günü koca neneyi ziyarete gittik çalova köyüne.. hemde motorsikletle.. :)) deli cesareti biraz bizim ki.. köy minibüsünü kaçırınca, olur mu olmaz mı derken yolda bulduk kendimizi.. dila biraz korktu baştan.. ama sonra alıştı.. hatta uyudu bile :)) 

orda da çok eğlendik.. dalından yeşil nohut yedik.. çok sevdiğim söylenemez.. diloşta çok beğenmedi..:)) eşim ve nineler çekirdek çıtlar gibi götürdüler  valla..


annemi bir dakika oturtmadı cadı.. sürekli nene akka nene del del del... kadıncağız bizim sıpayı eğlemek için elinden geleni ardı koymadı..


sayılı gün çabuk geçti.. cumartesi düştük yollara cebimizde bir sürü anı biriktirerek..
çok eğlendik.. bol bol dinlendik.. çok ama çok sevildik..
 kurban bayramına kısmet artık.. allah nasip ederse..

balyadan haberler böyle.. sonrasında yaşananlar azzzzzzz sssooooonnnnnraaaaaaa 

herkese hayırlı ramazanlar dilerim..